ruhunu sen bilmek
ağaçlar ve denizler çoktan uyudu
özellikle göğüsleri cücelere beşikleri sallanan masallar ölümsüzlüğün kulaçlarına boy atamazdım yeşil bir camide ezan kılınan şeyler dizlerden habersiz yudumluk inanç öte yürünen rüzgarlar başaklara sevişebilirdi yıldızlar geceye cesetler toprağa beyazlanan çatılar ısınırdı bir kadının sarmal yatak saçlarına bir adam uyuyabilirdi her kentin adı nilüferli derenin marmara boğazına kadehinden tükenmeden masal hücre yenilemeye zaman müsait değil dudaklarından duvarların nem ışıltılısı yarınlar sökmek özellikle kısalan adımlara sözler bir mumun alevi düşen uykulu gözlerden yakılabilirdi daha birkaç meşale et biriktiren kemik karkas robotlar bunca ağırlık eğiyor olmalı salkım söğütleri kalkışmasızlık köklere inen az uyuyup çok günaha işlendik bir yaprak suya koşarak giden 0050 |