o konuştu karaladım o sustu yine karaladım

spontane gelişmeler durağı
gerçeğin göğsü sökülür
sanal sebebim sensin
realiteyi başlatma uyusunlar
kaç kirpinin çelik dikeni
yürüyüş delik deşik
gece dendiğinden uzun


yok anlık oldu titreşim
şişman otobüslere atarlar valizlerimizi
kuş tüyü mindere batan rahat
bir bordonun koyusuna yüzleri karalamak
yelkenliler gelir alır limanı
yangınsızlık zora zanaat


girmez girilmez istenmez
sen hep sakinsin gözlerin fırtına
zamansız gitmelerin kırık masası
ellerini en soğuğa kim tutar
hanginizin parmağı çentikler buzu
bu şarkıyı önceden demiştiniz


çoğu böyle yazar parentezinden ayırırdınız
taciz edendi ılımanlık dalları
biz çok içer siz ayılırdınız
en çok o sabahın salaş güzelliği
saçların karmaşasından süzülen hasret


orada nefesler sıklaştı haber geldi
böyle bitmesinlerin sıcak referansı
doğalından doğallığından susmak
dudaklarınız her fısıltıya aralandığına
nemli alanları gülümsetendiniz


uzanır işte boylu boyuna tüller
bir pencere açılır alınlardan
düşlerin fragmanı kalakalmak
doymak dikişte dedikleri
fermuarları kilit güne gezginler
dağılıp toplanaydık sonra




0135