KAYBOLUŞ
KAYBOLUŞ
kor olmuştu bedenlerimiz yanardık, Güneş bile üşüyüp koynumuza girerdi ...ve biz aşktan bilirdik. sarkıt sarkız buzlar erirken nefesimizden, damla damlacoşardık. ne zaman düştü çiğ tanesi üzerimize, işte o’zaman ayıldık, çirkinlikleri gördük. ...ve kaybolduk kendimizden. yalancı papatyalardan medet umar olduk, kahve fincanları umut kapımız, çingene falcı kadın mabedimiz oldu. ...ve kayboluşlar pelesenk oldu kendimizde. adına aşk dediğimiz sevda dağları kül olurken, bir damla düşmedi medet umduğumuz yağmurlar üzerimize. ne papatyalar,ne kahve fincanları,nede çingene kadın... ...gelmediler umut kapımıza. ...ve işte o zaman kaybolduk sonsuzlukta ebediyen. SEZAİ KONUK. |
Kalemin daim olsun
_______________________________Selamlar