Arz-ı HalKoşma kısraklar gibi ardın sıra dönemem Buluttan hüzün emdim dudaklarım kor gülü Essen merhamet edip rüzgarında sönemem Ukba kıymetli yüküm yoruldum gök kuşağım Kırılmış aynalarda arz-ı halim yazılı Ellerim mücrim gibi çarmıhlarda kazılı Mavinin tacirleri uygun görmüş kızılı Yarım ağız dillerden soruldum gök kuşağım Muhabbetin şahına gönül gibi kul gerek Hakkını verir kahrın off demeden çekerek Sağımda kör karanlık sol yanımda engerek Sırt dönüp dünyalığa sarıldım gök kuşağım Tastan, sudan geçmeli aşk çeşmesi akarken Mehtabın ışıltısı gözlerini yakarken Rengine kanıp gülün ağzı açık bakarken Bülbülün nazarıyla vuruldum gök kuşağım frezya |
çok güzeldi