7
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1482
Okunma
Uğultunun uyuşuk sancısı çarpınca duvara
Burçlar üşür, ses geçirmez olur sokaklar
Bir ıslık sesi düşer ansız, gönül çardağına
Ozanlık ucu ucuna eklemektir hüzünleri.
Çocuk yalnızlığımızın gün batımlarında
Düşler ekeriz bıkmadan en kıraç ovalara
Göğsümüzde dermansız bir şevk ve cefa
Aşarız şafakla bütün dağları, yürürüz aşka.
Tozludur tüm geçmişimiz, kor ateşte yangın
Yılları geçeriz yılgın, naramız içimizde argın
Gülüşler umarız yaşamdan, ömre hep dargın
Elleriyle dokunur yaraya gecelerde bir kadın.
Usumuzda saklanır binlerce imge, ay nazlı bir gece
Firari aşkların kaçağıyız, gizler mi yüreğimizi peçe?
Ertelenmiş düşler cenneti yolumuz, bilmeyiz nerede
Ateşler ülkesinde yalnızız aşkın gölgeleri peşimizde.
Selahattin Yetgin
5.0
100% (1)
Cevap Yaz