KAÇAK BİR GECE
Eşkâli belirlenememiş
Kaçak bir gecenin suç ortağı gibiyim Sevgiye dair ne varsa iz düşümlerini Acımasızca katleden bir derinliğin… An’larımın asıl tanığı olan Gök mavisi düşlerimi tarumar eden Ve müebbede çarptırılmış mahkûmlar gibi Sabahlara kadar ora senin bura benim Tükenmek bilmeyen voltalar atan Biri mi olmalıyım? Hayır, hayır! Mümkündür, eksik kalmış öteki zamanlara Adanmak, sonsuzluklara doğru sabırla Kararlı ve vakurca uzanan bir su şırıltısı edasıyla Samanyolu’nu gözleyerek Sevdaların içinde yaşamak… Kalemimin kollarını sıvama vaktidir artık Dolunaya inat çalan hüzzam şarkıların nağmeleriyle Kirpiklerime yıldızlar düşürerek Esrarengiz bir şehrin sokaklarında dolaşmalıyım saatlerce… İçimdeki salkım söğütlü parkların İnce ve aydınlık sonsuzluğuna kurulup Aşkın o görkemli varlığına adanmış En güzel şiirlerini yazmalıyım Bu gece hiç bitmemeli… Varsın örselensin uykularım. Yollarını şaşırmış tüm sevinçlerimi Birer birer toplamalıyım gönül haneme Eksik kalmamalı içimdeki uçsuz bucaksız adanmışlıklar. Yakamozların kaybolma vakitlerine doğru Yeniden açarken içimdeki rengârenk çiçekler Bir sevi gibi farkında olmalıyım Gönlümü dolduran imbatların… Eşkâli belirlenememiş Kaçak bir gecenin perdelerine İlk gün ışığı ürkek ürkek düşerken Sevgiye dair tüm güzelliklerin iz düşümlerini Biraz daha büyütmek için Hasretine kokumu bulayarak yazdığım Şiirime son noktayı koymalıyım Ve öylece gözlerimi kapamalıyım. |