Mansur Ş/arabıKıyısı kenarı bulunmayan o hiddet denizin binlerce kola ayrılır, Her tarafından rahmet akıyor G/öz kesilir Gönül k/anı eteğine değer. Yeline kapılan kuru bir yaprak parçasıyım hafif esintin fırtına boran koparır. Ne kadar sen koca bir yâr olsan Ayağımı çeldiğin gibi aklımı da çelip yâr’am oluyorsun. Uzaklığın yakinlığıma tezatlığıyla lâ oluyorum, S/ana doğup dillerde topluyorum, kip eklerini. Gece; Ay yüzlülüğünü siyah bulutlar çekmekte. Mum y/anmışlığımla seher vakti kavuşmalığımsın. C/an şarabını içen, kapının tokmağı okşar kimsesizliğim. Özlemin kafirliği imana geldi Yürek dergahına açtığından beri dudağına yapışan bir dervişim. Ne zaman ki kovdun O zaman cehennemliğime giderim. Hüsrevliğin düş/üncelerimi bağladı. Feryadlığım Ferhat’a dönüşür, ince belli Şirinde. B/ağımsın B/ağrımda bastığım sema heyecana kapıldı, dönmeye başlar. Peygamberlik dudağını aç, sûr’umu d/eğ. Ölmüşlüğümü dirilt, artik. 25/04/2016 Gordion |