BENİM KARDEŞİM, "ADAMIN TA DİBİ YA" DEMEKTİR…Şiirin hikayesini görmek için tıklayın İmparator ağabeyim, adamın dibi, kardeşlerin hasına ithafen....
KARDEŞ DEMEK,
İPLERİN, KOPTUĞUNU SANDIĞIN ANDA, DAHA ÇOK BAĞLANDIĞIN, BÜYÜK BİR TUTKU DEMEKTİR... KARDEŞ DEMEK, ADAMIN HASI OLMAK DEMEKTİR... YANİ, ADAMIN KRALI DEMEK,,. BİR ÖMÜR, ADAM GİBİ ADAM KALMAK DEMEKTİR... YA DA KARDEŞİ "KRAL" OLAN KARDEŞLER MİSALİ, BENİM KARDEŞİM, "ADAMIN TA DİBİ YA" DEMEKTİR… İmparator Ağabey, 59’dan 58’e Doğduk aynı ana babadan Doğmasak da olurduk Ben yine Zulu sen yine Ağabey Aynı tastan çorba içtik Aynı tasla yıkandık Kirlerimiz aktı aynı küvete Bir kalıp dalyan yeşil sabunla İncir ağacının altında Aynı varilde deniz kumlarından arındık Kedimizi aradık Kendi geldi onlarca kilometreden Arada kaçtık samanlığa Kulaklarımızdan çekilerek Getirildik evimize Dolduruldu ağzımıza bir avuç toz acı biber Yandı ağızlarımız Musluğa dayadık ağzımızı Fayda etmedi yandı Yandı ki ne yandı Olsun kardeştik biz Attık denize oltayı Yakaladık karagözü İskelede pislendi Heves yıkamak ya denizde Yok oldu avuçlarımızdan karagöz Büyük tahta gemilerin yanaştığı Büyük iskeleden denize atladın mı bilinmez Ama benim kayalıklarda oturduğum kesin Göç zamanı Aynı kamyon kasasında günlerce yolculuk Yedim bir ton sopa sarı abladan İlkokul ayrıldık Ayazda parmaklarım donuyor Ben Çukur sen Kayseri Boş bir arsa Naylon ayakkabılarımız araba Tümsekler bayırdı Yolları ellerimiz yapardı Telden arabalar lükstü Biz bulduk bir yerlerde Telden araba Oynadık günlerce Oyuncağımız oldu mu Ben pek hatırlamıyorum Mahalle kavgalarında Yedik dayak attık dayak Olsun kardeştik biz Ortaokul arkadaşlarımız aynıydı artık Tahtadan gitar yaptık Ney na na şarkısı için Tornette günlerce ittirdik birbirimizi Servis arabası gelmeden tüydük eve Kavga ettik Kırdık camı Yedik üç dikiş Olsun kardeştik biz Ekmek almak için saatlerce yürüdük Tel maşa saatlerimize Dakika dolmadan bakarak Uzun bir sopaya çakılmış çivilere Saplanmış marul sattık Has marul sürahi marul diye sokaklarda Üç bardağı yirmi beş kuruşa Bir bardağı on kuruşa Kuru üzüm tahta kasasında Deve dişi kaldırım taşı Var mı bunun arkadaşı diyerek Acımasız güneş altında Şemşamer sattık Mabel, kent sakız sattık Kardeştik biz Hem de sapına kadar Adam gibi Ankara; kırmızı, yeşil ışık Korktuk geçemedik karşıya Çark edip tuttuk evin yolunu Cahillik başa bela Lise bir sen çaktın İnşaat Adem Usta Dövdün betonları Temmuz sıcağında Su boruları için pafta çektik Öğle arası Sefertası üç lokma yemek Yedik temmuzda beraber Adem Usta Ağustosta türküsüyle Ben yetiştim sana Lise bir Lise sevda yılları Dostluk yılları Çamlıkta en ucuz şarap Çektik bir fırt sen Bir fırt ben şişeden Çakırkeyif dönüyor dünya Geride kalan sararmış takvimler gibi Kavga ettik Ağladık bir duvar üstünde hıçkırarak Amma kardeştik biz Hem de kardeşin hası Senin dediğin gibi Kardeşin dibi Aynı camın önünde Hani o incelttiğin camın önünde Çalıştık tarihe, edebiyata, matematiğe Zayıflarımıza birlikte üzüldük İlk kez komşuda izledik Siyah beyaz televizyonu Tiyatroydu “Tatlı Kaçık” Hâlâ unutamıyorum 32 paça pantolon Yelken yakalı gömlek giydik gençlikte Yırtık top ayakkabısı Naylon top Kale minyatür Az mı gol attık yedik Sarı kız rampa koş Ne güzel günledi Üniversite ayrıldık Sen harp okulu ben gazi Sen silahla ben kalemle Yaşadık ayrı yerlerde Olsun kardeşiz biz Hem de kardeşin dibi Üçok 15042016 |