ne güzel değil mi?
elimi tutan
yüreğimin yüreğine saatlerce baktım başımı kaldırıp. kara yüzünden kahverengi gözleriyle bana bakıyordu, dalları, karları taşımaktan yorulmuş bembeyaz olmuş ağacın önünden. ısındı yüreğim o anda soğumamacasına bir daha. bıraktı ellerimi yavaşça, şarap kadehini bıraktığı gibi incitmeden, dudakların. doğruldu yerinden derin bir nefes alarak ve baktı bana şiir yüreğiyle uzun uzun. şu dizeler döküldü ılık nefesiyle: “ne güzel değil mi? ellerdeki şarap kadehiyle çekik gözlerde” sarhoş olmak.” Üçok, 1990 |