BEYAZ GÖMLEKLERLE OMUZLARDA TAŞIYIN BENİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "Çizmelerimi çıkarayım mı, sedye kirlenmesin....."
13 Mayıs 2014’te Soma’da Türkiye’nin yüreğine ateş düştü. 301 madencimiz ihmaller zincirinin kurbanı oldu... Hayatını kaybeden işçiler yan yana toprağa verildi... Soma Mezarlığı’nda mezar kazılırken yürek yakanlar bu görüntüler hafızalardan silinmedi... Yan yana toprak altında can veren baba-oğullar, kardeşler, yine yan yana toprağa verildiler...
Her madenden çıkışta kapkara duş alırdık kömürlenmiş sabunla,
artık son kez yıkanıyoruz kapkara suyla, kömürlenmiş sabunla… Kömür kokusu yok beyazlar içerisinde dualarla… Hep düşümdü işe giderken beyaz gömlek giymek. Hiç beyaz gömlek giymedim işe giderken, şimdi bembeyazlar içerisindeyim. Son arzum, isteğim sizlerden: “Beyaz gömleklerle omuzlarda taşıyın beni!” Acı kocaman, yürekler bitkin, umutlar kapkara zift gibi, katran gibi; bebeler, kadınlar, analar yürekleri kömür kesilmiş; yeraltından her çıkan karartıya ne olur yaşa diyor, ne olur bir nefes ver diyor, yıkıyor acıları yurdun her bir yerini. Can dayanmaz yüzlerce kömür karası cansız emekçiye, can dayanmaz bu kahır dolu yaşam mücadelesine; gece karanlık, umut karanlık, karanlık kömür; kömür, ekmek emekçiye… 13 Mayıs 2014; saat 15.30, yedi yüz seksen yedi madenci girdik madene bir dilim ekmek için, umut geri dönmekti, geri döndük birer birer yüzlerce kömür karası cansız bedenlerle… SİZLERİ UNUTMAYACAĞIZ! YÜZLERCE YIL! STÜÇK13 Mayıs 2014 |