GÜN DÖNÜMÜ...
İndi, betimsiz hercai gönül baz dilekler,
Hörgücü ahkâm yüklü bedeller; Görmeden yâd ettiğim en demli ve derbeder Gönülsüz solmuşluğum. Surelere yığdığım anlık sergüzeşt ve nice Sünepe nice tahakkümden peyder pey dökülen Süzgün, ölü düşler. Rağbet etmedim mi sanırsın; Belki de belirsiz bir yolculuğun en sıra dışı Ve sırnaşık imgesi, dilime pelesenk, Hanidir yorgun hanidir yılgın Vebali boynuma, demekse Sor bakalım; ne gelir elden? Tütsüledim geceyi aşkın indinde, Gölgelere rehin vermiştim oysa Çaldırdığım o çocuk günlüğüm. Her sayfasında çalakalem Satılmışlığın müridi iken evren, Hanidir soluklandığım en gömülü bedel, Süregelen bir miladı nihayete eren. Gölgeli hüzün, sağanağın iminde takılı, Gök kubbe dahi dargın yeryüzüne, Hangi beşerse tekelinde ihanet, Eline yüzüne bulaşan kirli bir hikâye, Mensubu kara şifreli reçete. Adı ya da aksanı, Sanrı yüklü hezeyandan ibaret Çalakalem söz birliği içinde sefalet yüklü Gölgeden ne ise beklediği keramet. Dünlerden müteşekkil, Yarına hicap yüklü bir yakarış, Ellerimde sürgün ve naif benliğim: Rencide ettiğim en ölgün ve yalnız gündönümü: Kavuşamadığım niyazım, Kar yağarken isyanım, Gölgelenen baharın coşkusu, En sitemkâr şarkı çaldırdığım ömre İthaf ettiğim. Anlamsızım hele ki ansızın sürgün edildiğim Sınırsız yolculuğu payidar kılan, Tek kişilik koltuğumda baş vermişken; Demlendiğim, mimlenmiş benliğim: Olmazın oluru bir çöküş, Sanrılara bedel yüklediğim Aykırı bir düğüm; Ucunda sallandırıldığım ve sonlandıramadığım Bir acıyı payidar kılan o serzeniş ki; Akla zarar batılı hüznün. |
yüreğine kalemine sağlık selam sevgi ve dua ile