Zahmetin olgunluk eseriyim..
sessizliği çağırıyorum
saatimi, dakikamı çalıyor göz kapaklarım yavaşlayan kalp atışlarım ve ben keder, kader, karanlık ay kayıp vakit yok.. Zamanın değil zahmetin olgunluk eseriyim çekirdeğim hala kundakta bebek yırtık, çürük ama temiz katmanlarım yaşım otuz, ruhum ihtiyar iki dişi kalmış, kambur topal mısralarım çocuk bakışlı yüreğimin tellerinde gezinir serçe renginde papatya kokulu saçlarım ürkek bir vakitte gizinden özgürlüğe serpilir sessizlik oturuyor yanımda vicdanıma merhem sürüyor merhamete seslendim ses vermedi o boğuldu dediler kuruttular, canını çıkardılar dediler insanlığı çağırdım, ‘uğrarım’ dedi ‘bir ara’ vakitsizliğin derinlerinde oturup bekledim biraz daha bekledim, değecek gibi bekledim gelmedi.. hiç gelmeyecekti.. ✒ T.Y. |