ACI AŞK
Ölüm haberleriyle varıyorum sessizliğine
Umutsuzluktan doğma umut ağıtlarıyla Leylim acılar dolanırken kulağında yüreğimin Tam o vakit fısıldanıyorum sağır kulaklarının şavkına Acı bir aşk dolanıyor dilimin kıvrımında Yanıyor aklım İnsan kalma davasının suskunca kıvranışlarında Kül oldu ellerim Bu avuntusuz bırakıldığım Medeniyet çürüğü yabancılıkların Dem tutmuş hoyratlığından İstanbulca (Severim bu kenti ve eskiliğini Severim bilirsin gün görmüşlüğünü) İstanbul tadı bir bakış atsan Mavice yaslarımın kıyısından Dokunmasan da olur örseli ruhlarımın hatrına Öpme beni dudaklarımdan Ve okşama saçlarımın bahardan kalma titreyişini Tarçın özlemi beyaz parmaklarınla Bir ada vapuru geçir gözlerimin siyah enkazından Ve güleç yüzlü Ve sabırlı Ve doğurgan Bir erguvan savur Doğduğumuz asil ve öksüz coğrafyanın kızıl suya aşina toprağından Ölü çocuklarımızın anısına Gri yüzlü kayalar arasından Aşk değil mi bu Saygı Kardeşlik Delicesine bir dostluk Acımı anlıyorsun değil mi şimdi Anlıyorsun Acım varılmışlığına olamazdı zaten Bilmez misin Varılmazlığa çoğalır tüm özlemler Anlıyoruz artık Neden gömlek değiştiriyor yılanlar Her zemherinin ardından Barış diyor bilincimiz Ekmek diyor Eşitlik diyor çocukluktan kalma aklımızın masum tarafı Sevgiye azalıyor mu şimdi çoğalıyor mu Durdurduğumuz Bu fotoğraf tadı Emanet ömürler Hadi ilk çoğalışın hafızasını takınıp Kemikli yüzlerimizin burukluğuna Gülümseyelim Sen Dersim de ben sığınamadığım uzaklardan Tüm yaşayamayanlar için Tüm acı aşklar için İnadına Toprağımız için İnsan için Aslımıza saygımızdan Saadet YILDIRIM |