KornişKendimi bir köprüden atıyorum Aklıma geliyor güneş değmeyen yerlerin ayak bileklerin ne güzel Ve bu kırmızı topuk yakışıyor ölesiye bileklerine Gül reçeli kavanozluyor mahallenin en güzel yosması ah insanın bazen kavanoz kapağı olası geliyor bana mısın demiyor yürek Kül olmaya geldik kök salmaya değil lütfen çıkarken kapıyı kapatın Cereyan yapıyor... İnsanlar metalik gri Evler kremit rengi Pencereye çıkıyor komşu kızı Mermer ve bacak uyumu bu Perdeler sökülüyor Perdeler yıkanıyor Perdeler takılıyor sökülüyor yıkanıyor takılıyor Perdeler Pencereye çıkıyor komşu kızı ne zaman perdelerin bir yeri ağrısa Kas ağrısı Bel ağrısı Yâr ağrısı İnsan bazen kendini korniş zannediyor öylece sebepsiz birinin perdeyi söküp takmasını takıp sökmesini izliyor... Köşeyi dönmeden daha sağanağa dönüyor yağmur Şemsiyesini evde unutanlar Ve yağmurda ıslık çalanlar Selamsız Ve kelamsız kalmamalı insan Oysa ben Ağzını arıyorum gece yarısı yorganın altında uykusuz ve katıksız Güneşli kadınlar geçiyor kıkırdayarak hüznümden Buluttan nem kapıyorum ağulanmaya dilimin uçundaydı az önce henüz unuttum adlarını Yüzümü bir kentte bırakıyorum ellerimi öbüründe ayaklarım çok yerde akılsız başın cezası ile ilgili olarak hep bu bahtsızlık Girintilerim ve çıkıntılarım toprağa karışmak için var Ekmeği bölüşmeyi çoğalınca unuttuk da Aşkı sahiplenmeyi ne zaman bıraktık... Göğsüme vuruyor ellerini ve hatta yumrukluyor Boğazımda hırıltıdan bir gemici düğümü İnsanın bazen put olup İbrahimin insafına kalası geliyor... |