düşerge...
gitme kal sıvasını döktü ayrılıklar rutubetli ve nemli duvarlardan selamını veriyor zaman eğilip başım gözüm üstüne dediğim anlar yeniden doğurdu annem beni bu aşktan... gitme kal denizler yasta ölü balıklar vuruyor kıyıya cebimdeki insanlıktan bir damla sudan fırtınalar kopartıyor dudağımın kıyısına bağlanmış rüzgar gitme kal gidersen astım nöbetlerine tutulur ciğerlerimdeki çocuklar ve alerjik reaksiyonlar baş gösterir gövdemde midemdeki kramplar ötenazi isteğiyle yanıp tutuşur eminim kussam hep bir ağızdan konuşacaklar içimdeki ölü çocuklar… iple çektiğim anlar günler günleri kovalar suretinde uçuşan kuşlar gelip karşıma oturduğunda mutluluktan akar gözümden yaşlar gitme kal dilimdeki azaptan kalbimdeki mirastan payını al… buyum ben ben buyum dağınık saçlarım sana bıraktıklarım inişlerim çıkışlarım agresiflik baş tacım bilmem kaç voltta hayat ağacım ister kabul et ister etme sana tabi olmaz kenarda bıraktığım boşluklarım… canımı sıktığında zaman büyüyorsun dedi babam çapraz sorguya alındı onyedinci yaşım anneme paralel acılarım sırtımı sıvazladı akşamdan suya bastırdığım avuçlarım bembeyaz çıktı bu savaştan gitme kal… ülkesi mavi yanakları pembeli çocuklar doğuracağım sana kaburgamdaki inançtan… sen yinede kal ölüm hak miras helal… (( elçin )) |
Beğenerek kutlarım...
_____________________Saygılar selamlar..