Hiçbir Yere Sığmıyor Bu AcıBir çocuk daha doğurdun Gecenin zifiri karanlığından ey güzel anam! Prematüre bir can daha ayırdın canından Gün görsün, güneşsiz kalmasın yüzü diye Işık taşıdın gökyüzünden, yıldız topladın kucak kucak Adam olsun, insan olsun çabası içinde ömrünü koydun yoluna Sarıldın sarıldın, kenetlendin yüreğinden, yüreğine... Gözüne nur, kalbine sevda yağdı her kucakladığında onu Büyüdünüz; o büyüdü, sen büyüdün Sevda oldunuz, can verdiniz ruhlarınıza... Günler günleri kovaladı, delikanlın oldu senin Her dokunuşunda ona, can buldun kendinde Ve bir gün, varla yok arası bir hayat kavgasında Bir otobüs durağında, ölüm teslim aldı onu senden!.. Ne diyeyim ben, insanlığın kara lekesi canilere Ne diyeyim ben, sadece iskeletinde Et ve kemik taşıyan vicdansızlara Ne diyeyim ben sevgiden yoksun acımasızlara... Hiçbir yere sığmıyor bu acı Ne yapayım, beddua edeyim mi ey güzel anam: Kan otursun kalplerine Toprak dökülsün üstlerine Savrulsun, paramparça olsun bedenleri... Ne gözleri görsün, ne elleri çalışsın, ne ayakları yürüsün Unutsunlar hayırlı ölümleri İnsanlıktan nasiplenmemiş vahşi yaratıklar... Ey güzel anam, gözlerin çok ıslandı Buluta söyleyim de, bir daha yağmur yağdırmasın!.. Rukiye Çelik/ANKARA 14 Mart 2016 Bir şiir ağlama duvarı olmamalı; kin, nefret ve öfke içermemeli Acıyı yansıtmamalı; boylu boyunca sayfaya keder yüklememeli Ama inanıyorum ki; okuyan her kişi anlayacak yaşanan acılardan bundan başka cümlelerin kurulmayacağını ve bunun şiir değil bir duygu patlaması olduğunu... |
Kalemin daim yüreğin var olsun
_________________________________ selaml