KANLI İSTANBUL
Kan duvarlardan sızar,
kimsesiz ölünün suyuna/ yemyeşil küf tutar ten.. uçurumlarda fırtına... Çocuk çığlıkları yayılır beşiğin mezarına / ateşten gömlek yakar/ sersefil bedenimi. Esrarengiz kapılar açılır, umuda uzayan/ kilitlerini bir deve yükü taşır. kilitler ki ; kocaman ve ağır. Bozguna uğradı zaman/ çöreklenmiş duygularımda.! Kırıldı kanadı azrail’in , en derin kuytularda... Namlunun ucuna sürüldü kefen/ Cesaretin varsa.!.. kırıntısı kalmış günahlarla bulanık sabahlara uzan..! Uzan yönsüz kuyulardan kanlı istanbul sabahına...! |