Ah Vah DiyarbekirimŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Malum olduğu üzere Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimiz başta olmak üzere, ülkemizde etnik kimliğe dayalı, kirli bir savaş yaşanmaktadır. Pek çok insanımızın can ve mal kaybına neden olan, bu duruma üzülmemek mümkün değildir. 2015 yılının son aylarında, bu kirli savaş yerleşim yerlerine taşınarak; farklı bir boyut kazandırılmaya çalışılmıştır. Ancak milletimizin sağduyusu bu kirli komploya izin vermemiştir. Diyarbekir’imiz; bu çatışmalı ortamdan fazlasıyla etkilenmiştir. Tarihi Kurşunlu Cami yakılmış, asırlar sonra “Beşinci Haremi Şerif” olan Ulu Cami’de Ezan-ı Şerif okunmamıştır. Antidemokratik uygulamalara karşı bedel ödemiş biri olarak; bu duruma sessiz kalmamak için, duygularımı kaleme almayı düşünüyordum. 17 Ocak 2016 da bu şiiri yazdım. Ancak 18 Ocak 2016 da Kutsal Topraklara Umre ziyareti nasip oldu. Gecikmiş olsa da bu gün (15 Şubat 2016) sitemizde şiirimi siz değerli okuyucularımızla paylaşıyorum. Biz birlikte olur isek; mutlu oluruz…
Seni de vurdular Diyarbekir’im;
Asırlar sonra can damarından… İfsat olmuş, gafil düşüncelerle; Yaktılar, yıktılar mabetlerini… Ah Diyarbekir’im; vah malamın. Fetihle yoğrulmuş topraklarında, Manevi haz alınırdı sokaklarında, Düşman giremedi muhkem kal’anda, Asırlar sonra kutlu ulu mekânda, Ezan okunmadı vah Diyarbekir… Ah Diyarbekir’im canım yanıyor, Kardaş, kardaşa kurşun atıyor, Körpecik canlar yerde yatıyor, Anaların gözyaşı kanlı akıyor, Ah Diyarbekir’im vah mala mın… Yeter aklıselim barışa koşsun, Can yakan silahlar koşulsuz sussun, Medeniyet değeri sözler konuşsun, Amed’in küçelerinde mutluluk olsun, Diyarbekirimin ağıtları son bulsun… |