Sarıkamış Harekatı, Birinci Dünya Savaşında felaketle neticelenen askeri harekattır. Üçüncü ordunun üç kolordusu (9,10,11. Kolordular), 24 Aralık 1914 günü -39 derece soğukta Büyük Sarıkamış Çevirme ve Kuşatma (İhata) Harekatına başladı. Allah’u Ekber Dağlarını aşarken çetin zorluklar ve kış şartları sebebiyle gerek miktar, gerekse mevcut silahları yönünden çok zahiyat ve kayıp verdiler. Allah’u Ekber Dağlarını aşan Mehmetçiklerden bir kol da, Sarıkamış’ın doğusundaki Selim İstasyonuna vararak demiryolunu tahrip edince, Sarıkamış’taki Rus kolorduları paniğe uğradı.
Kış, 3-4 Ocak 1915 gecesi daha da şiddetlendi. Fırtına ile yağan kar yolları tıkayıp çadırları yıktı. Arkasından da dondurucu soğuklar bastırınca, 150 000 kişilik ordunun 60 bini donma sonucu tam 78 bin asker dizanteri ve tifo gibi hastalıklarla şehit oldu. Bu harekatta Ruslar, 32 000 kayıp verdiler. Ordunun kış şartlarına hazır olmaması ve olumsuz iklim şartları sebebiyle ikmal ve iaşe hizmetlerinin yapılmayışı, kıtalarda açlığa, hayvanların telef olmasına, dolayısıyla birliklerin dağılmasına sebep oldu. Bu trajik olayı şiirimde yer vererek, şehitlerimize olan vefa duygumuzu dile getirmek istedim. Yüce Rabbim, ruhlarını şâd, makamlarını âli eylesin inşaallah.

Sarıkamış ayazında yandı yüreğim,
Doksan bin civan merde eridi ciğerim,
Ana kuzusunu bekler; ben nasıl derim,
Kara bahtıma; daha çok keder eklerim.

Allah-u Ekber dağları geçit verir mi?
Gencecik civanlar bunu bile bilir mi?
Bunca gafletin izleri hiç silinir mi?
Bu hesaplar mahşerde; verilebilir mi?

Er olsan, paşa da olsan hesap sorulur,
Uhrevi hayatta hak mizanı kurulur,
Gaflet ve hıyanetin hesabı da olur,
İlahi adaletle hak yerini bulur.

Elbette bu vatan için verilir canlar,
Şehit kanlarıyla sulanırsa topraklar,
Al bayrağımın hilâli semada parlar,
Zafer Allah’tan gardaş, dildedir dualar.