SATIR ARASI...
Tut ki kırıldım,
Tutamadığım bir güncenin ayracında Asılı kaldığım bir ömrün sarkacında. Ve tutunmaksa tutuşan yürekte; En kanlı şarkıyı soludum ölüm öncesi. Sandım ki sondu sonlanmayan ne varsa, Sanrılara denk düştü yolum, Tüm pervasızlığı tokat gibi sözlerinde saklı, Yitip gitmekse düşen payıma, Soy kırımı bir yalnızlığa paye verdim İsli bir gecenin ertesinde Ve bile bile kavuşamayacağım güne. Gümbürtüye gitti ahir ömür, Saklı kalan onca hezeyanı kar bilip, Kucağında laleler serili bir kadının En yitik güncesiymişim hem de nasıl. O kadın ki yüreğin mukadderatı Ve bilinmezin isyanında saklı Bir seyir iken okşayan usulca tüm acıları; Bir garip faninin telaşı iken yenik düştüğüm Asılsız bir aşkın miracı kadar anlamsız işte Şu iki satır arası. Bir girdap, bir zaruret Ve asılı bir kelam. Yetmedi vermediğin bir selamdan arda kalan Hele ki koruyamadığım sükûnet kadar da Öldürücü bir mihrak. Zılgıt yemiş bir çocuk kadar korkaktım oysa Utanmasam ağlayacaktım Kendi mezarımın başında. Gömülü bir isyan elimden kayan, Gönülsüz bir günce Tanrı’dan hediye Biraz da muğlâk ve soytarı bir yalnızlık iken Anlatamadığıma sığdırdığım gözyaşı; Al işte, bu da değil mi yüreğin beyanatı, Buharı üstünde, yeni bir yenilgi, Düne nazire eden bir tümcenin kılı kırk yaran ihtimamı; Yeter ki düşmesin dilimden acı yüklü bir nida. |
Beğendim...
...................................... Saygı ve Selamlar...