Sevdanın En Dingin Anları
Dingin bir suya benzer sevmenin taze anları
o an ki el ayak çekilir dünyanın evet ruhundan eskimiş dünyanın susmuşken ve ağlamak zor iken büyüyünce nerede durabilirdi ki insan sokak ortası şarkıları gibi bir el uzanıp çekiştirircesine zorla ki bu zorlamalar sevdanın harcıdır yalnız yürüyemezken çizgilerde gece olunca ışıkları yakalayanlar ruhundan eskimiş dünyanın bütün seslerini ve gölgelerini bir kenara bırakıp tutmadılar mı ellerinden sevdayı can yakan her dokunuş her söz hançerken sevmenin taze anları doğmamış ve doyurulmamışçasına aç ve titrek elleriyle ve hep aynı istekle dokunulmazlığı sevmenin en dingin anları kısık bir ses yaratır içinden duymanın en zor sanrısı ve görmenin bir daha görmenin sancısı tarif edilemez bir yalnızlığın içsel, buruk ve saklanır en kuytu köşeleri gibi yollar, geceler, sesler yol gider de yalnızlık bitmez sanki o hep ki durmuştur ellerimde ey sevdanın en dingin anları al beni götür o ıslak kaldırımların şehrine |