11
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
2151
Okunma
Vîrane gönüllerde ihanetten onca iz
Yenik düşmüş zamana kalplerde efsunlu giz
Söz geçmiyor kemana, inliyor sessiz sessiz...
Mızrap teli incitmiş, ağlatmış es’te bugün
Heceler alev alev en son nefeste bugün.
Çekip gitmiş yıldızlar; ay bulutun kölesi
Savrulmuyor "aşk" denen hırçın atın yelesi
Beyhude yolcu bekler aşıklar iskelesi...
"Göz yaşlı gönül buruk"; gülüşler pusta bugün
Hüzün davetsiz konuk; düşler mapusta bugün.
Yırtılmış sayfaları aşka dair kitabın
Kalmamış muhatabı "sevin!" denen hitabın
Sonu hüsran oluyor koşulan her etabın
Gam-keder inletmekte pek mahir, usta bugün
Teselli karar kılmış; sükûtta, susta bugün.
Kalp ağrısı...amansız; düne kıyasla kat kat
Keşkeler...yığın ile; anlamsız onca "fakat"
Eksik olan şey belli; aşka vefa, sadakat...
Umutlar fîrar etmiş hıçkıran seste bugün
Güfteler kordan ateş, hüzzam tek beste bugün.
İçi boşsa sinenin solundaki bölgenin
Zerre kadar hükmü yok aşka dair belgenin
Eli kanlı mazinin ardındaki gölgenin...
Sevgi anlam yitirmiş ucube us’ta bugün
Mecnun’lar mevta olmuş, Leyla’lar yasta bugün.
Mecit AKTÜRK
Berlin, 08.03.2016