TERENNÜM...
Ant içtiğim anlık bir terennüme kısmet,
Andan ayrı düştüğüm düne gergef bir tümce zahir, Yine de meylettiğim yarına dair bir hüküm Şu zuhur eden inilti yürekten mütevellit. Bir derya, bir rüya belki bir kıyam, An’ı rücu ettiğim kırık bir teselli kadar yeknesak, Zamanın tecellisinde mihrap bellediğim. Dünü külfet kemirgen bir mizaç, Sanrıları yok saysa da Varlığı nasıl hicap yüklü bir keramet Ve ıslak kaygıların esnek yüzüne muhalif Devingen bir tümceden öte en kırık yürek. Zannımca, iken aykırı bir ses, Gıyabında her dem nelere delalet Ve sondan bir önce nasıl da tetikte, Olmazın oluru bir ömre rağbet edip de Gölgeleri kuytularda, Rehaveti en anlamsız nota, Sonu kayıp bir hikâyeden arda kalan, Sisli ve gizil hele ki aykırı bir serzenişin Yürek sesine karışan o isi, Takibinde bir ömür hüznün. Zaruri bir bedelmişçesine Nice ahkâmdan arda kalan Ve payidar kılmak adına o dokunaklı tabloyu, Ellerimde kalan son kırıntı; Kâh aşka dair kâh yokluğa, En girift ve batıl kudretin azığında saklı. Gölgelensem de arkasına sığındığım yegâne teselli Ve marifetmişçesine tükenen coşkumun Yüzü hürmetine, sığındığım en sakil nefer; Görmelerden ibaret yeknesak bir yoksunluk Kadar mesken bildiğim Ve ne zaman ki kırsam yüreğin dümenini: Dün iken sağaltan An iken sağdıcı yarının Ve eksiltemediğim külfeti En uzağımda saklı. |
Şairin gönlü hep güzele çalışır.
Beğendim...
...................................... Saygı ve Selamlar...