Kalbe giren kramplar
Bazen bazı şeylere sorgu sual olmaz kabullenirsin
Senn dağ gibi yürüyenimdin Nehir gibi coşkulu serin Ben sana yürüdüm hep Tosladım hayata Sularında boğuldum Savruldum rüzgarlarınla Dağ gibi dağ gibi yürüyenimdin Gölgen oluşundan heybetli Ben sonsuza kadar Bekleyenin olmaya talip Sen efendi sen sahip Yanaklarında hüzünden gölgeler Saçlarında ışıldayan şelaleler Gerçektin en gerçeğimdin Ara sıra kaybolan bir ruh Parmaklarımın ucundan kaçırdığım ceylan Avucumda örselenen kelebektin O kadar o kadar naif Kanatların vardı ışıl ışıldın Yağmurlu havalarda giyindiğim yağmurluk Sığındığım kulübem Kağıttan ekmek teknem Sana şimdi ne desem uçacak söz sen ciğerimi dağlayan o ebedi köz Bu kaçıncı yazışım bu kaçıncı defter Öğretmenimin verdiği ayakta durma cezası Beş sayfa seni seviyorum yazısı Seni yaza yaz bitiremedim Gitmeni istemedim kıyamadım git diyemedim Dağ gibi dağ gibi yürüyenimdin Sen azgın nehirler gibi ılık ırmaklar misali Ben acemi yüzücün ilk hamlede Kalbine kramplar giren Sen bir şehzade masalı Sen kendine kapalı bir kara tren mavi yolculuk Ben gardaki son yolcu Sana güle güle demeye gelen Yüksel Nimet Apel 6/Mart/2016/Pazar/Bodrum |