ÜŞÜYORUM GALİBA
yaşamdım
akmadan önce ellerimin kınası bir candım yüzüme örtülürken kara duvağım insandım yani! sarardım soyunurken isyanlara kapattım avuçlarımı dualara ve çekip aldım secdeden başımı kanadım kanadı yüreğim karanlığa boyandım çalındı! allı morlu, güllü dallı fistanımın renkleri bilinmedi! yüksek ökçeli topuklarla yolda yürüyemediğim ...........................tökezledim ...........................tökezledi yüreğim... tutkundum karanlığa çalan her gecenin ardından göçüm gökyüzünün mavisineydi umut mavideydi mavi göklerde! sığmazdı bedenime ruhum uçardım düşüm emekleyerek ulaştığında maviye çocuktu yüreğim... ki nerden bilecektim her günün ardından üzerime sineceğini ağır bir karanlık kokusunun ...........................aymaz ...........................masumdu yüreğim... dağlardı önümde duran delemediğim maviye tutkunluğumu arttıran hasretti bilinmedi! eksildi nabzım her yoklandığında kalp atışlarım ve sol yanım neden? neden sevginin tüm renkleri kardı! borandı! yağmurdu! çamurdu! ve neden koparıldı! gökyüzünün mavisine uzanan ellerim oysa soğuk yalnızlıklarda ölmekten korkardım ...........................ellerim buz tuttu ...........................üşüyorum galiba... |