Sevmekle Ölmek Arası
Öyle bir yoksun ki
varoluşların erişemediği bir yokluk gibi saklımda kalan akıllara zarar gözlerin, uzun ince ellerin ve acı, biraz da kırışık yatak çarşafları hepsi bir saklıyı gizler şimdi yok oluş iyidir belki bilinmez öyle bir boşluk ki öyle işte sımsıkı bir kuyu duvarına yaslanmışçasına her dokunuşta silmişçesine anıları ve derinleşen bir yol tutarken ince ve uzun bir sessizlik ve karanlık en dibinde bu hikayenin silinmeyen hiç birşey kalmasın en dibine kuyunun en dibine inmeli şimdi sımsıkı tutunmalı kenarlara karanlığı çekmeli şimdi tütün gibi sarmalı en incesinden şimdi en derine inmeli kurtulmanın şimdi tam zamanı zaman sevmekle ölmek arası |