Bir sabah her günkü gibi uyanýp, yataðýndan çýkacaksýn...
Günün telaþý içerisine girip, yeni güne merhabalar la baþlayacaksýn.
Akþamdan hazýrladýðýn kýyafetlerini tenine yakýþtýrýp, aynanýn karþýsýnda kendini izleyeceksin.
Kim bilir;
belki de sana aldýðým kazak olacak üzerinde ki.
Hep ýsýttýðýný söylediðin...
Gözün hep duvarda ki saate takýlacak.
Birazdan gelecek olan servisi kaçýrmamak için,
bir kaç lokma da olsa kahvaltý edeceksin.
Son kez çantaný kontrol edip,
o çok sevdiðim kokuyu süreceksin.
Hani benim sana armaðan ettiðim olaný .
Hava soðuk bu sýralar.
Sýký giyin.
Üþütme sakýn kendini.
Bir zamanlar avuçlarýma býraktýðýn ipeksi ellerini ceplerine koy.
Yada siyah eldivenlerini tak, unutma.
Hatýrlar mýsýn?
Ellerin üþürdü.
Belli etmemeye çalýþsan da bunu görüyordum her sabah.
Isýtmak için çoðu zaman tutmak istedim kaç kez ellerini, sýmsýký , sen bilmezsin.
Kýyamadým.
Kýyamazdým sana, bilirsin.
Gözün son kez kolunda ki saatine takýlacak,
belki o an saatine baktýkça, bir zamanlar birlikte sayfa sayfa aksesuar ve saatlere bakýp, bir türlü hangisini almak istediðimize karar veremediðimiz o kýsa anlar gelecek aklýna.
Alel acele merdivenlerden ineceksin.
Omuzlarýnda ki aðýr yükle birlikte.
Kolay deðildi ekmek parasý kazanmak.
Adýmlarýn birbirini takip ederken,
uzakta ki camiden gelen bir sâlâ kulaðýn takýlacak.
Gözün yolda olsa da kulaklarýn sesin geldiði yöne doðru yönelecek.
Pür dikkat dinleyeceksin...
Gözlerin yuvasýna, kalbin göðüs kafesine dar gelip, sýðmayacak...
Adým okunduðunda minareden,
olduðun yere yýðýlýp kalacaksýn...
Boðazýn düðümlenecek, o çok sevdiðim ve vurulduðum gözlerin hýçkýrýklarýna eþlik edecek.
Çoðu akþamlarý evine býraktýðým o sokaða koþacak ayaklarýn...
Bitmek bilmeyecek ve bir türlü o sokaðýn sonu gelmeyecek ...
Evimizin önündeki kalabalýðý gördüðünde bir kez daha yýkýlacaksýn,
gözlerin beni arayacak, bulamayacaksýn. . .
Gözü yaþlý insanlara takýlýp kalacak gözlerin,
aðzýndan hiç duymadýðým adýmý haykýrýrcasýna etrafýndaki insanlara beni soracaksýn yaþlý gözlerle...
Bir odayý gösterecekler sana, göz ucuyla,
ayaklarýn gitmek istemeyecek.
Beyazlar içerisinde, yerde cansýz duran örtüye takýlýp kalacaksýn,
ellerin titreyecek, kursaðýnda takýlýp kalacak nefesin,
gözünün önünden gelip geçecek tüm
yaþamak isteyip te,
engel çýkarýp yaþatamadýklarýn,
birlikte sabah kahvaltýlarýmýz ,
kýzgýnlýklarým, kýrgýnlýklarým,
yazdýðým þiirler, söylediðim sözler,
ettiðim yeminler ...
Yýðýlýp oraya hýçkýrýklara boðulacaksýn. . .
Omzuna bir el dokunacak,
yaþlý elleriyle.
Ellerinden tutup ayaða kaldýracak seni,
sýký sýký sarýlýp, aðlayarak.
Sehpanýn üzerinde senin adýnýn yazýlý olduðu beyaz bir zarfa uzanacak elleri,
sana uzatacak. . .
Parmak uçlarýnýn uyuþtuðunu hissedeceksin,
titreyen ellerle yavaþ yavaþ açacaksýn zarfý.
Burnunun direðini sýzlatacak zarfýn içerisine sýktýðým parfümümün kokusu.
Baðrýna basacaksýn tek bir satýr dahi okuyamadan. . .
Adýný duyacaksýn hiç görmediðin ve tanýmadýðýn yabancý insanlarýn dilinde,
senden bahsedecekler kulaktan kulaða.
Çok sevmiþ diyecekler ardýmdan bahsederken..............
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.