Rüzgarın Getirdikleri
Hazinli bir rüzgar esiyordu dýþarýda.
Ýçimi üþüten bir rüzgardý bu.
Odamýn duvarlarýný okþuyordu usulca.
Kapý aralýðýndan çýkarken kulaklarý rahatsýz eden bir sesti bu.
Hüzünlü yerlerden geldiði belliydi.
Birileri onun hevesini kýrmýþtý.
Bulutlar bile þahitlik ediyordu.
Çünkü gözyaþlarýný getirmiþti.
Pencereden içeriye doluþan yaðmur damlalarý vardý.
Her biri avuç içi kadardý.
Kýrýlan heveslerin,
Mutluluklarýn,
Ve hayallerin burukluðu vardý.
Kýraç tarlalar nasýl sevinebilirdi ki?
Kin dolu,
Nefret dolu,
Ve ayrýlýk doluydu.
Bu yaðmur damlalarý.
Nasýl baðrýna basabilirdi ki?
Söyle nasýl?
Düþüyordu dallarýndan yapraklar.
Rüzgar hüzünlüydü,
Bulutlar aðlýyordu,
Hýçkýra hýçkýra...
Kendini parçalarcasýna aðlýyordu
Gözyaþlarýnýn sesi, yürek sýzlatýyordu.
Korkular savuruyordu.
Ve dayanamýyordu yapraklar.
Her biri sararmýþ kefenlere bürünüp,
Þehit ediyordu kendini,
Sensiz geçen günlerine,
Toprak susamýþtý.
Kana kana içmek istese de,
Niyet ediyordu oruç tutmaya.
Pencereni aç ve bak.
Gökyüzünde ne ay var ne güneþ.
Varsa yoksa karanlýk,
Hüzün,
Gözyaþý,
Üzüntü,
Ayrýlýk,
Ve sensizlik.
Ýbrahim Halil ÖZLÜ
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Halil ÖZLÜ Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.