Yitik bir Anadolu köyünün
Küçük kardan evleriydi
hayata baþlamak
Nevresimsiz bir yorgandý gülmek ve aðlamak
Saçaklardan uzardý oyuncak
ve yüreklere takvim gibi asýlmýþ umuttu..
güneþ, yaðmur ve toprak.
Amansýz
kuru somun,
kuru soðan
ve haydilerle büyürdü körpe beden
Uçsuz bucaksýz bir gökyüzüydü yürek..
ve koca bir tabiat düþünmek...
Ýncecik bir kopuþtu
ve uzak bir umuda uçuþtu
kýl çul,
saman yastýk,
turþu ve kaklarla þehre inmek
ve orda en uzun duraðý olmak
yabancý gözlerin..
ve içinde bir balon gibi sönmek
ne kadar konuþsan anlaþýlmaz sözlerin.
Uzayan ablalarýn
kýsaltýlarak giydirilen
kara bir elbisesiydi ilk utanç
boþ sýralarda kahkahalarla büyüyen..
Gizli bir küsüþtü ilk yalnýzlýk
Kýrýlan bir gözlük
ve parçalanmýþ bir yüzdü para kazanmak
ve okumak.. ezberlenesi bir sözlük.
Bekledikçe gelmeyen
hantal bir belediye otobüsüydü
sevgiyle tanýþmak..
büyülenmekti onun renksiz renklerine
Soðuk bir acý
ve bir toz parçasýnýn
yüreðindeki uçarý bir tutkusuydu
ona koþmak ve dokunmak.
...
Ve terkedilmek...
Her gün uçsuz bucaksýz mutluluklara uzanan masada
Kýyýcýðýnda kýþýn
Çýplak bir denizle
Tecavüzüydü hüznün
Ve herþey yaþamak içindi
Mühendislik dipolamasý
ve asgari ücret omurgasýyla
ruhsuz bir bedenin
umuda kapalý
küsüþüydü hayata..
Hakan Zengin
...