MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Çukurovalı Karacaoğlan(GÜLCE-BULUŞMA)
osman öcal

Çukurovalı Karacaoğlan(GÜLCE-BULUŞMA)


Çukurovalý Karacaoðlan(GÜLCE-BULUÞMA)

-I-

Çalýp çalýp söylemez mi,
Aþký gönlünde yüzdüren.
Kimler geldi kimler geçti,
Baþýna taþlar dizdiren.

Yüreði dönmüþ talana,
Tozar dolana dolana,
Yanýp ta Mecnun olana,
Leyla’dýr çölü gezdiren.

Bülbülün yangýný güle,
Köz erirse döner küle,
Ve Ferhat’a külünk ile
Þirin’dir taþý ezdiren.

Sonsuzluða kalan ýþýk,
Sever bir zülfü dolaþýk,
Karacaoðlan bir âþýk,
Elif’tir türkü düzdüren.

Demir daðda meþin körük,
Yaylalarda Türkmen-Yörük,
Telli cura, atý yüðrük,
Gurbettir candan bezdiren.

Belgrad’dan Türkistan’a,
Tutsak bir can al fistana,
Döker yaþýn gülistana,
Yüreðinden kan sýzdýran.

Dökülürken lime lime,
Dolandý kalem elime,
Adý Türkçe öz dilime,
Sevdadýr bana yazdýran.

Nasýl anlatayým ey âþýk seni,
Söyle Karac’oðlan de hele bana.
Yardým et müþküle býrakma beni,
Söyle Karac’oðlan de hele bana.

Osmanlýnýn okumuþu aydýný,
Divan þairinin tutmuþ kaydýný,
Halk ozanlarýnýn neyse aybýný,
Söyle Karac’oðlan de hele bana.

Gönülde sevda, elde saz,
Sinede kor, dilde avaz,
Ama yaþadýðý yüzyýl, doðumu, ölümü,
Ve memleketi
Tutsak kalmýþ bilinmezlik içinde.
Nice ozanlar nice Karacaoðlanlar,
Sözlü gelenekte, deðiþe deðiþe
Konu olmuþ hikâyelere.
Sevdikçe büyütülmüþ, büyüdükçe sevilmiþ;
Kulaktan kulaða destan olmuþ destana.
Efsaneler yüklenmiþ þiirlere, türkülere;
Söylendikçe çoðalmýþ, çoðaldýkça daðýlmýþ.
Daðýlmýþ il il, ülkü ülkü;
Balkanlardan Türkistan’a.
Belgrat neresi, Kýrým neresi,
Azerbaycan, Türkmenistan neresi
Söyle Karac’oðlan de hele bana.

On beþinci yüzyýl ya da on altý,
Seven halkýn sana bir iltifatý,
On yedinci yüzyýl olmaz mý çatý,
Söyle Karac’oðlan de hele bana.

Bin altý yüz altý açýþýn desem,
Yetmiþ dokuz yýlý göçüþün desem,
Hak mý doksan dokuz uçuþun desem,
Söyle Karac’oðlan de hele bana.

Sorarsam boyunu Salur boyu mu,
Feke’de Gökçeli çözmez düðümü,
Aþiretin Varsak Farsak Köyümü,
Söyle Karac’oðlan de hele bana.

Hikâyeyle dolu zor hayatýnýz,
Halil midir Ýsmail mi adýnýz,
Hasan’dan mý türkü türkü tadýnýz,
Söyle Karac’oðlan de hele bana.

Çilingiroðlu mu Sayýloðlu mu?
Sevdiðin Elif mi uzun boylu mu,
O da senin gibi Varsak soylu mu,
Söyle Karac’oðlan de hele bana.

Bir gönülde dokuz gülü saklamak,
Her birini bir diyarda koklamak,
Nasýl olur bilmem bunu aklamak,
Söyle Karac’oðlan de hele bana.

Her gelin her kýzý güzel mi buldun,
Her çeþme baþýnda âþýk mý oldun,
Hepsi Elif miydi hasretle doldun,
Söyle Karac’oðlan de hele bana.

Þerife’yle Meryem Karakýz Eþe,
Emine Zeliha Zeynep ve Ayþe,
Tamamý bir Elif kâr mý ateþe,
Söyle Karac’oðlan de hele bana.

Rumeli Yozgatlý Van’a ek misin,
Þiirlere budak mýsýn kök müsün,
Yüzyýllarda farklý yoksa tek misin,
Söyle Karac’oðlan de hele bana.

On yedinci yüzyýlýn
En büyük lirik saz þairi Karacaoðlan,
Adanalýdýr, Çukurovalýdýr, Türkmen’dir.
Çok gezer, çok görür, götürülür ilden ile,
Söylenir, oba oba, aþiret aþiret dilden dile.
Anadolu’da, Kýrým’da, Türkmenistan’da
Efsaneleþir Balkanlarda, Azerbaycan’da.
Osmanlýdan nasibini alýr,
Humus’u, Halep’i, Rakka’yý görür,
Ünü, yürür ha yürür…

Çukurovalý Karacaoðlan,
Gönüllerde doðmuþ gönüllerde gömülü;
Ýhtimal ki:
Bin altý yüz altý Feke Gökçeli doðumlu,
Kara Ýlyas’ýn oðlu.
Anasýz babasýz kalýr küçük yaþta;
Belki yayla iniþi belki bir kýþta;
Akrabalarýyla Düziçi Farsak köyüne göçer.
Bir ihtimal daha, Tarsus’un yeni sesi,
Doðumu, Kusun bölgesi.
Ýlk gençliði, bir çobana yamak,
Bey kýzý Elif’i sever, yanar tutuþur;
Elif de Karacaoðlan’a…
Zaman zaman iki âþýk buluþur.
Fakat bir bey oðlu da ister Elif kýzý,
Görüþtürmezler artýk Karacaoðlan’la,
Baþlar ilk ayrýlýk, ilk sýzý.
Andýrmazlar adýný, gözletmezler yolunu.
Ýnatçýdýr Karacaoðlan, döverler,
Döverler de kýrarlar kanadýný kolunu.
Obanýn kocalarý baþýný baðlamak,
Bir dul kadýnla evlendirmek isterler;
Gurbet görünmüþtür artýk,
Özlemler, isyanlar, arayýþlar, alýp gider baþýný,
Bazen yalnýz bazen göçen bir obayla
Dolaþýr, yayla yayla, il il, yurt yurt…
Antep, Kýrþehir, Erzurum, Tarsus, Mut…
Maraþ’ta Zulkadiroðlu Hüsam Bey himayesinde,
Ýlim alýr, geçer sýnýfý cura dersinde.
Mýzrabý ortak eder yasýna,
Yanar da yanar hasret ateþinde;
Uzun yýllar dönemez obasýna.
Kozan beyleri el altýndan haber salýp:
‘‘Dönsün gayri ama Elif’in adýný anmasýn’’
Derler, döner.
Ýzler uzaktan uzaða sevdiðini, erir;
Ölümden acý gelir,
Tekrar gurbete çýkar, ta ki ölünceye kadar.
Elif’ten baþkasýný sevmemiþtir,
Ve evlenmemiþtir.
Yýllar, ah o zalim yýllar…
Yaþlanmýþtýr artýk, elleri titrer, gözleri karanlýk,
Gönlü viranlýk…
Elif’in mezarý bir tepenin baþýndadýr;
Karþýsýnda bir tepe, tepede maðara,
Girer, bir daha çýkmaz doksan üç yaþýnda.
Bazen oradan geçen çobanlar türkülerini dinler.
Ya da Hodu yaylasýnda yatar, bir pýnar baþýnda.
Daha nice nice yer derler, sahiplenirler,
Bütün Yörükler-Türkmenler.

Binboða daðlarý Kozan yaylasý,
Aladaðlar, Bolkar Çukurova’sý,
Tutar mý þu zaman sevda mayasý,
Söyle Karac’oðlan de hele bana.

-II-

‘‘Karac’oðlan der ki kolu kýrarým
Nedir yüce daðlar size zararým
Ararsam pýnarýn gözün ararým
Bulanmýþ da durulmuþu n’ideyim’’

Diyen Karacaoðlan esin olur,
Nice ozana, nice saire…
Türkülerine türküler katýlýr,
Þiirleri bestelenip günümüze taþýnýr
Yerli, yabancý çok kiþi tarafýndan araþtýrýlýr;
Hakkýnda çok sayýda kitap,
Yüzlerce yazý yazýlýr,
Film yapýlýr adýna.
Eserleri baþka dillere çevrilip,
Bilge kiþisi kabul edilir Anadolu’nun.
Tarihi süreç içerisinde daða, tepeye
Adý verilir birçok köye.

‘‘Kula da sevdiðim kula
Kolunu boynuma dola
Sarýlalým ince bele
Bülbüller öttüðü zaman

Kaç güzel karþýmda durma
Ölürüm kanýma girme
Yüzünü benden çevirme
Yanýna vardýðým zaman

Yolunu ayýrma benden
Gönül vazgeçer mi senden
Meðer can ayrýlýr tenden
Senden ayrýldýðým zaman

Karac’oðlan el duymasýn
Yanýnda engel olmasýn
Üç gece sabah olmasýn
Sarýlýp yattýðým zaman’’

Divan Edebiyatýnýn Halk Edebiyatýna
Hükümran olduðu,
Tekke Edebiyatýnýn hüküm sürdüðü
Devirdir zaman.
Karacaoðlan etkilenmez, kullanmaz aruzu.
Halkýn içinde, halkýn diliyle öz Türkçe;
Hecenin on birli ve sekizli kalýplarýyla
Koþma, semai ve varsaðý türlerinde
Çalar söyler nice gurbet türkülerini, güzellemeleri.

‘‘Kadir Mevlâm senden bir dileðim var
Þu dileðim kabul eyle Yaradan
Dört dilek diledim ziyana gitti
Aðlattýðýn kulu güldür Yaradan

Kömür gözlüm ne sallanýn karþýmda
Gündüz hayalimde gece düþümde
Bir güzelin sevdasý var baþýmda
Yâr sevdasý çetin olur Yaradan

Nasýl vazgeçeyim þu þirin candan
Adam vazgeçer mi böyle civandan
Ben güzelim diyor kaçýyor benden
O da benim gibi kuldur Yaradan

Karac’oðlan der ki: Yakýp yandýrma
Þu gönlümü engin göle kondurma
Azrail gönderip caným aldýrma
Sevdiðime caným aldýr Yaradan’’

Karacaoðlan halkýn duyarlýlýðýný çýkarýr öne,
Söz sanatlarýný da kullanarak,
Süslemelerden, özentilerden uzak;
Baðlý kalýr halkýn düþüncesine.
Halkýn beðenisine uygun, yöresel kültür içinde
Halkýn özüne yatkýn bir havayý egemen kýlar.
Yöresel kelimeleri, yöresel adlarý kullanýr sýkça,
Bir Türkmen dil koruyucusudur açýkça.

‘‘Katar katar olmuþ gelen turnalar
Þu halýma þu gönlüme bak benim
Þahan pençe vurdu tüyüm aðarttý
Kanadýma bir ok vurdu berk benim

Gökyüzünde turnam bölüktür bölük
Ayrýlýk elinden ciðerim delik
Önü muhabbet de sonu ayrýlýk
Depreþtirmen eski yaram çok benim

Gittim gurbet ile geri gelinmez
Kim ölüp de kim kaldýðý bilinmez
Ölsem gurbet ilde gözüm yumulmaz
Anam atam bir aðlarým yok benim

Karac’oðlan der ki: Bre erenler
Gidiyorum mamur olsun örenler
Kavim, kardaþ konuþtuðum yarenler
Sevindirip çýracýðým yak benim’’

Güney illerinde, Toroslar’da
Aþiretler içinde‘‘Karacaoðlan çýðýrmasý’’
Kalýplaþmýþ, türkü söylemek yerine kullanýlýr.
Çoðunlukla þiirlerinin hammaddesi doða ve sevgidir,
Gurbet türkülerinin, aþk türkülerinin babasýdýr.
Ayný zamanda Varsak Türklerine özgü varsaðýlar
Türkülerin hasýdýr…

‘‘Bre aðalar bre beyler
Ölmeden bir dem sürelim
Gözümüze kara toprak
Dolmadan bir dem sürelim

Amen hey Allahým aman
Ne aman bilir ne zaman
Üstümüzde çayýr çemen
Bitmeden bir dem sürelim

Buna felek derler felek
Ne aman bilir ne dilek
Âhir ömrümüze helâk
Etmeden bir dem sürelim

Karacaoðlan der cânân
Güzelim sözüme inan
Bu ayrýlýk bize heman
Ermeden bir dem sürelim’’

Karacaoðlan, çaðdaþlarýný etkiler,
Etkilenir kendinden sonra gelenler.
Ünü yayýlýr diyar diyar, taþar sýnýrlarý.
Benimser Azerbaycan, Kýrým, Türkmenistan.
O kadar ki;
Türkmenistan Gýzýletrek’te doðduðu,
Magtýmgulý’ndan hemen önce yaþadýðý,
Anadolu’ya sonradan göçtüðü dillendirilip,
Yazýya dahi geçirilir. Türkmence söylenir.

‘‘Dinleyelin dað baþýnda pýganý
Görelin ne diymiþ o Leyla Leyla
Uðra yar yanýna eyle salamý
Dayým ezberimiz bu Leyla Leyla

Pelek çakmaðýný eyledi çengel
Men yara giderken býrakmaz engel
Ölürsem, sövdüðüm üstüme sen gel
Gözün yaþý ile yuv Leyla Leyla

Pelek çakmaðýný üstüme çakdý
Meni bir onolmaz derde býrakdý
Vücudun nehrini otlara yakdý
Yandým ataþýna suv Leyla Leyla

Garacaoglan diyr ki sen de heman ol
Huplara garýþ da sen de tamam ol
Men ölürsem, cýnazama imam ol
Gýl gara zülpüne "Hüv!" Leyla Leyla’’

Azerbaycan’da hakkýnda kitap yazýlýr,
Türk soylu halklarýn öz þairi bilinir.
Gedebeyli’de doðdu denilir, sahiplenilir.
Sevgidendir sevgiden
Var sahiplensin Türk yurtlarý,
Ýyidir bilinmemekten, iyidir kimsesiz kalmaktan,
Yeðdir unutulmaktan.

‘‘Susayýrsan can almaða
Qaytan qaþi qara Sedef
Vurubdur ol kirpiklerin
Bu sineme yara Sedef

Sen menim sohbetim sözüm
Senden ayrý nece dözüm
Xesteyem düþübdür gözüm
Qoynundaki nara Sedef

Men mayýlam þirin dile
Að üzünde qara tele
Mecnun kimi salýb çöle
Eyleme avara Sedef

Yaxm dosta hiyle qurma
Seyraðýba yaxýn durma
Ýnsaf ele gel qucdurma
Ter qoncam xara Sedef

Sensen daðlarýn ceyrani
Olum gözlerin qurbaný
Çekme Qaracaoðlan’ý
Tellerinden dara Sedef’’

Susamýþ gönlü kandýran,
Kara telli zülüf müdür.
Karac’oðlan’ý yandýran,
Sedef midir Elif midir?

‘‘Ýncecikten bir kar yaðar
Tozar Elif, Elif diye
Deli gönül abdal olmuþ
Gezer Elif Elif diye

Elif’in uðru nakýþlý
Yavru balaban bakýþlý
Yayla çiçeði kokuþlu
Kokar Elif, Elif diye

Elif kaþlarýný çatar
Gamzesi sineme batar
Ak elleri kalem tutar
Yazar Elif Elif diye

Evlerinin önü çardak
Elif’in elinde bardak
Sanki yeþilbaþlý ördek
Yüzer Elif Elif diye

Karac’oðlan eðmelerin
Gönül sevmez deðmelerin
Ýliklenmiþ düðmelerin
Çözer Elif Elif diye’’

Yaþa Karac’oðlan bin yaþa emi;
Karaya bindiren kaptansýz gemi,
Ne kültür beðenir ne de ülkemi,
Býrakmýþ pýnarý sel ile oynar.

Kaþýr yaramýzý sýzýmýz dinmez,
Oturduðu tahta yapýþýr inmez;
Anasýndan aldýðýný beðenmez,
Bir marifet sayar dil ile oynar.

‘‘Nasýl methedeyim böyle güzeli
Elinde bergüzar gül ile oynar
Elma yanak kiraz dudak diþ sedef
Ýspir ala gözler mil ile oynar

Cennete misaldir göðsünün aðý
Sineme bastýn da ateþten daðý
Korkarým ki yad el bekler bu baðý
Bülbül eðlencesi gül ile oynar

Ýnciden, mercandan beyaz yanaðý
Meles gömlek koç yiðidin konaðý
Seher vakti ýssýz koyma sulaðý
Telli yeþil turnam göl ile oynar

Salâvat getirsin cemalin gören
Bakýþýn turna da sekiþin ceran
Uðradýðýn yeri edersin viran,
Bülbül has bahçede gül ile oynar

Karac’oðlan der ki kýlayým nazar
Bilezik takmaya kollarýn çözer
Giyinmiþ kuþanmýþ sallanýr gezer
Gümüþ kemer ince bel ile oynar’’

Deðer bir güzele deðer bin bir ah,
Pirimiz sen oldun sensin padiþah,
Vuslatî sevdadan der miyiz eyvah,
Söyle Karac’oðlan de hele bana.

Osman Öcal


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.