MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Âşık Kerem ( GÜLCE- BULUŞMA)
osman öcal

Âşık Kerem ( GÜLCE- BULUŞMA)


Âþýk Kerem ( GÜLCE- BULUÞMA)

-I-

Sevdiðini görüp bir nesli melek,
Derse güzellikte huridir aslý.
Ýz sürüp dilerse murada dilek,
Deyin bu keremdir sevdiði aslý.

Aþk ile bezerse yanaðý ala,
Diþini inciye dudaðý bala,
Benzetir boyunu bir servi dala,
Deyin bu keremdir sevdiði aslý.

Ýster taze olsun isterse bir dul,
Eladýr gözleri zülüfler sümbül,
Sevdiði gül olur kendisi bülbül,
Deyin bu keremdir sevdiði aslý.

Sayar ise sevdiðinin halýný,
Haddeden çekilmiþ bilir belini,
Dünyanýn malýndan çeker elini,
Deyin bu keremdir sevdiði aslý.

Þavkýndan ayýlýr dümensiz gece,
Derse kömür saçlar topuktan yüce,
Bir sýzý çökerse inceden ince,
Deyin bu keremdir sevdiði aslý.

Kokusuna amber, yüzü dolunay,
Kirpiðe ok deyip kaþlarýna yay,
Yaparsa gönlünü sýrçalý saray,
Deyin bu keremdir sevdiði aslý.

Sevda ateþini Hak ile yakan,
Islanmýþ yüreði bükülmez kalkan,
Bir ah çekiþinde patlarsa volkan,
Deyin bu keremdir sevdiði aslý.

Kerem: Âþýk Kerem, Dede Kerem,
Yanýk Kerem, Aþkta Kerem dilde Kerem.
Gönül gönül, duygu duygu,
Ýl il, þiir þiir
Efsane efsane, destan destan;
Farklý anlatýmlý hikâyelerde
Ermeni kýzýna vurgun Türkmen oðlu.
Sevda dolu, acý dolu, hasret dolu;
Türkmenistan, Azerbaycan, Anadolu.
On altýncý yüzyýlýn gözdesi,
Aþýðýn gözü, kulaðý, sesi;
Dili sade, içtiði Hak badesi.
Türkülere dost aþkýna bende,
Var ömrünü adamýþ bir sevdaya düþende.
Bulunmaz hakkýnda hiçbir bilgi hiçbir veri;
Halk diline nakþolup
Dilden dile dolanýp, diyar diyar söylenen
Aslý ile Kerem hikâyelerindedir yeri.

Kerem bir karasevdadýr,
Bir ateþ topu bir yangýn külü;
Balkanlardan Horasan’a
Türk illerinin dertli bülbülü,
Halkýn belleðinde gönül incisi.
Her yörede farklý varyant,
Aþkýn en büyük temsilcisi.
Kendi destanýný söyler, kendi þiirini
Uçurur kanat kanat.
Nice türküye konu olur, nice þiir yazýlýr adýna.
Kerem’i anlatmak için bir Aslý’ya yanmak gerek,
Dolanýp gurbet ellerde hasrete kanmak gerek.

‘‘Gürbet elde qerib qerib aðlaram,
Müþkül halým bildiren yox, bilen yox!
Gece gündüz feðan qýlýb yanaram,
Aðladan yox, güldüren yox, gülen yox!

Terk eledim men atamý, anamý,
Gölümden uçurdum telli sonamý,
Xencer alýb derd oylaðý sinemi,
Teyleyen yox, deldiren yox, delen yox!

Derdli sinem düyünlerem, daðlaram,
Að geymerem, qaralarý baðlaram,
Derd elinden ah çekerem, aðlaram,
Gözüm yaþýn sildiren yox, silen yox!

Kerem’em, yetmedim men Esli Xan’a,
Pay bildim ölümü yazýq bu cana,
Gece-gündüz qefle iþler her yana
Üz çevirib bu virane gelen yox!’’

Dertli türkülerin en kahramaný,
Canýndan çok sever ay Aslý Han’ý,
Hangi hikâyeyi hangi destaný,
Anlatsak içinden tek Kerem çýkar.

Doðum yeri ayrý babasý ayrý,
Ayrýlýk Kerem’e sevginin hayrý,
Mühim olan çatý bizimdir gayrý,
Anlatsak içinden tek Kerem çýkar.

Ünlü kiþilikler hep sahiplenilmiþ;
Bir Yunus, bir Dede Korkut, bir Kerem gibi.
Sözlü ve yazýlý, dolu anlatým,
Nice versiyon var Türk dünyasýnda
Her biri ayrý tomurcuk,
Say ki gülistan bir irem gibi.
Doðum yeri Þiraz, Gence, Ýsfahan,
Urmiye, Tebriz ya da Daðýstan Oran.
Babasý Süruri Þah, Muhammed Veli, Ziyad Han,
Anasý Hatice Sultan, Gemerbanu.
Adý: Gülþen Þah, Ahmet Mirza, Mahmut, Ali Han;
Bütünü bir Kerem eder,
Kayseri beyine bir þiirde þöyle der:

‘‘Aslým Türkmen Ýsfahan’dýr ilimiz,
Gayrý gurbet ele düþtü yolumuz,
Eðer halimizden sual olursa,
Kýrýlmýþtýr kanadýmýz kolumuz.

Kýymayýn aðalar bana yazýktýr,
Aþkýn ateþiyle baðrým eziktir,
Virandýr daðýmýz, baðlar bozuktur,
Ayrýlýktan gazel döktü gülümüz.

Kahpe felek gelmiþ kýsmet daðýtýr,
Ecel deðirmeni bizi öðütür,
Kerem der ki vademizin çaðýdýr,
Kim bilir ki nerde kalýr ölümüz.’’

Tek derdi Aslý’dýr yârdir Kerem’in,
Kara kýþta gönlü hardýr Kerem’in,
Sayýsýz eseri vardýr Kerem’in,
Anlatsak içinden tek Kerem çýkar.

-II-

Hikâyelerde verilse de farklý mekân,
Adý deðiþik de olsa ayný kahraman.
Uzun yýllar çocuðu olmayan bir padiþah,
Yine ayný durumda padiþahýn haznedarý
Yahud ya da Kara Melik adýnda bir Keþiþ.
Kendilerine ya da eþlerine yedirilen bir elma,
Ýster Hýzýr tarafýndan diyelim istersek derviþ.
Ya da çocuk için yaptýrýlan eðlencelik bir bahçe,
Ayný çatýya sahip faklý anlatým farklý lehçe.

Zaman kendini yerken padiþahýn bir oðlu
Keþiþin bir kýzý olur, beþik kertme.
Kýzýn adý: Meryem ya da Kara Sultan,
Kara Keþiþ, gelecekte
Bir Türk’e, Müslüman’a vermemek için
Ahdini bozup kaçýrýr kýzý.
Yýl yýlý kovalar tavizsiz hýzý.
Oðlan kýzý görür on beþ yaþýnda,
Sevda baþýnda.
Aslý diye çaðýrýr, Aslý da Kerem der,
Ha Zengi ha Gence fark eder mi yer;
Nasýl olduðu, önemli mi kim doldurdu tasýna
Hak’tan aþk badesi içer;
Anlatýr halini han babasýna.

‘‘Keþiþ bahçesinde bir güzel gördüm,
Aklýmý baþýmdan aldý ne çare,
Taramýþ zülfünü dökmüþ yüzüne,
Serimi sevdaya saldý ne çare!

Bilirim onu ki keþiþ kýzýdýr,
Seherde görünen tan yýldýzýdýr,
Yüreðimde onun aþký izidir,
Aþk kâsesi bostu, doldu ne çare!’’

Hikâyelerde, anlatýcýlarca
Kerem ve Aslý etrafýnda oluþturulup,
Kahramanlara mal edilen
Daha ne yanýk türküler ne þiirler var.

Ýstetir babasý Aslý Han kýzý,
Yer deðiþir Keþiþ olmayýp razý,
Aþýðý peþine salar bu yazý,
Gurbet ellerinde yanar bir Kerem.

Tek yoldaþý vardýr lalasý Sofi,
Tiflis, Kars, Çýldýr gelir mi kâfi,
Erzurum, Kayseri etmez telafi,
Gurbet ellerinde yanar bir Kerem.

Keþiþ kaçar Kerem koþar peþinden,
Vazgeçer beylikten dünya iþinden,
Yollar duman duman aþk ateþinden,
Gurbet ellerinde yanar bir Kerem.

Vuslata varmaya kýldýðý karar,
Nice belde nice þehirde arar,
Vurup sarý tele Aslý’yý sorar,
Gurbet ellerinde yanar bir Kerem.

Daha baþka:
Erzincan, Muþ, Ankara, Tokat’a düþer yolu
Sevda dolar, türkü olur Anadolu.
Bazen Aslý’sýna ulaþýr
Keþiþten gizli konuþur,
Bazen de
Bir keklikle, bir dað ile tipi ile
Turna ile balýklarla.
Bir baþka yerde kurukafa ile
Ardahan civarýnda bir ceylanla
Þöyle sözleþir:

‘‘Kerem:
Kerem deyer: Kime deyim derdimi?
Seyraðýblar gonca gülü derdi mi?
Varsam Erzurum’a görrem Esli’mi,
Yoqsa Keþiþ alýb, yene gaçdý mý?’’

‘‘Ceyran:
Mövla’m sene kömek olsun bu iþde,
Ceyran deyer: Çap semendin yeriþde,
Erzurum’a vardý zalým Keþiþ de,
Xeber verdim gismet sene tuþ ola.’’

Aslý’ya kavuþmak için yâri olur çileler,
Kahveler duraðý, hanlardýr barýnaðý…
Otuz iki diþini çektirir yine uçurur kuþu,
Alev alev yanarak geçirir nice kýþý.
Sonunda
Keþiþ anlar ki Kerem’den kurtuluþ yok;
Erzurum, Kayseri ya da Halep paþasýnýn
Ýstek ve korkusuyla evliliðe razý olur.
Ama bir sihirli fistan giydirir ki kýzýna,
Gerdek gecesi düðmeleri çözülmez.
Kerem periþandýr, üzdüðü Aslý Han’dýr
Sarý tele dokunur, düðmelere þöyle der:

‘‘Aman felek, dad eylerem elinnen,
Açýlsýn Aslý’dan düyme men öldüm.
Aslý Xan aðlayar, Kerem alýþar,
Açýlsýn Aslý’dan düyme, men öldüm.

Aðalar aðasý, þahlarýn þahý,
Mene kömek olsun göylerin mahý,
Ýmansýz Keþiþ’in budu metahý,
Açýlsýn Aslý’dan düyme men öldüm.’’

Bir düðme açýlýr,
Kerem bir daha söyler:

‘‘Keþiþ qabaðýmda bir qara duman,
Çaðýrram mövlaný, halimdi yaman,
Müþkülleri açan peygember, imam,
Açýlsýn Aslý’dan düyme men öldüm.’’

Bir düðme daha açýlýr,
Ýlk açýlan kapanýr.
Bir daha söyler:

‘‘Atan Keþiþ kuþelerden kendi var,
Hiylegerdi, bilmek olmur fendi var,
Bir düymenin heþtat sekkiz bendi var,
Açýlsýn Aslý’dan düyme men öldüm.’’

Düðmelerin biri kalýr diðerleri açýlýr,
Ardýndan kapanýr tekrar.
Kerem yorgun, bir daha söyler:

‘‘Bahar olaçaq daðlar qan erisin,
Kerem, ömrün bir qürbetde çürüsün,
Düyme kesen zerger elen qurusun,
Açýlsýn Aslý’dan düyme men öldüm.’’

Düðmeler tekrar açýlýr kapanýr.
Kerem bitkin, öyle bir ah çeker ki;
Aðzýndan alev fýþkýrýr, tutuþur, yanar.
Aslý söndürmeye çalýþýr ama nafile,
Kerem kül olur, ela gözler kanar.
Aslý saçlarýný çözer,
Süpürge yapýp külleri toplarken
Bir kývýlcýmla tutuþur,
Ýki sevgilinin külü kavuþur.

Varyantlar varýrken benzer bir sona,
Horasan varyantý vuslattan yana,
Aþýklar kavuþup döner vatana,
Gurbet ellerinde yanar bir Kerem.

Doðum yeri Tebriz, Mahmut’tur adý,
Babasý Ziyad Padiþah, nesline kale.
Babasýnýn Ýmam Rýza’nýn kabrini ziyareti
Doðumuna vesile.
Mahmut bir av esnasýnda rastlaþýr,
Kara Melik’in kýzý Zöhre ile;
Sevdalarý düþer dile.
Sonuçta yine Kerem yanar kül olur,
Aslý, gözyaþý döker yýllarca,
Gözleri görmez artýk.
Yaþlanýr, mezarý baþýnda bekleyeli
Kýrk yýl olur.
Dua eder Allah’a: Ya canýný almasýný ya da
Sevdiðini geri vermesini diler.
Cebrail olur ulak,
Hazreti Muhammed’e, Hazreti Ali’ye ulaþýr dilek
Güler bu sefer felek.
Dualar edilirken kabrin baþýnda
Tanrý’nýn kudretiyle yerinden doðrulur Kerem,
Aslý’nýn açýlýr gözü, güler yüzü.
Beraber Tebriz’e dönerler.
Kýrk gün sonra Ziyad Padiþah ölür,
Yerine Kerem padiþah olur.

-III-

Sevgili yaþýttýr ilk insan ile,
Yanacaksak Kerem gibi yanmalý.
Anlatýla gelir her lisan ile,
Yanacaksak Kerem gibi yanmalý.

‘‘Güzelsin sen yoktur menendin, mislin,
Boyun servi yanaklarýn al güzel.
Huri midir aslýn melektir neslin,
Diþin inci dudaklarýn bal güzel.

Dinle gel sözümü ey saçý sümbül,
Ben sana bir güldüm sen bana bülbül,
Ya taze kýz ya bir gelin ya bir dul,
Her ne isen benden haber al güzel.

Kerem eder senin kulun olayým,
Leyl ü Nehar dost kapýnda kalayým,
Ben de senden muradýmý alayým,
Sende benden muradýný al güzel.’’

Yaþatýr gönülde getirir dile,
Âþýk olan âþýk dost olur güle,
Ne sýlaya küser ne gurbet ele,
Yanacaksak Kerem gibi yanmalý.

‘‘Felek meni baða baðban eyledi,
Baðlar aðlar baðban aðlar gül aðlar.
Dost baðýnýn axmaz oldu sularý,
Süsen aðlar sünbül aðlar sel aðlar.

Yaðý tapib xýna yaxam eline,
Alýb gedem vetenine eline,
Ne olar ki sarýlaydým beline,
Kemer aðlar kaftan aðlar bel aðlar.

Terk eledim vetenimi elimi,
Elimden aldýlar qonça gülümü,
Onuncun qürbete saldým yolumu,
Veten aðlar oba aðlar el aðlar.

Ördek kimi uçdum gölden göllere,
Ceyran kimi qaçdým çölden çöllere,
Kerem deyer düþdüm bednam dillere,
Gelen aðlar geden aðlar yol aðlar.’’

Sazýnýn teline aþkýný yayar,
Aslý’nýn yüzünde hallarý sayar,
Her biri deðerli yirmi dört ayar,
Yanacaksak Kerem gibi yanmalý.

‘‘Aslýmýn yüzünde on beþ halý var,
Bir halý dünyaca male yetiþir.
Bir halý maðrýba pençe salmýþtýr,
Bir halý cihanda lale yetiþir.

Bir halý ediyor merde mert cengi,
Bir halý döðüyor cümle frengi,
Bir halý bozulmaz hiç onun rengi,
Bir halý, þulesi halka yetiþir.

Bir halý budur ki ta arþa çýkar,
Bir halý odur ki alemi yýkar,
Bir halý budur ki cihaný yakar,
Bir halý þark ile garba yetiþir.

Bir halý olmuþtur gözlen süvari,
Bir halý görmüþtür bunca diyarý,
Bir halý deðiyor cihanýn varý,
Bir halý da Kerem kula yetiþir.’’

Aþýðýn her zaman gönlü gülistan,
Belki Erzurum’dan belki de Kars’tan,
Sýnama amaçlý isterler destan,
Yanacaksak Kerem gibi yanmalý.

‘‘Gide gide bir sineðe düþ oldum,
Yakýn bildim bu sineðin iþini.
Tuttum kýlýç ile kellesin kestim,
Yedi dað üstüne serdim leþini.

Sinek výzýladý uçtu havaya,
Yaðýn süzdük üç yüz altmýþ tavaya,
Yük eyledik doksan dokuz deveye,
Peþkeþ ettik Kayseri’ye döþünü.

Sineði meydana tutup attýlar,
Beþ yüz kese akça yaðýn sattýlar,
Kemiklerinden bir köprü çattýlar,
Hesap ettik iki bindir yaþýný.

Karýþladým yedi karýþ dizi var,
Yüz otuz harmandan büyük gözü var
Seksen kantar iç yaðýnýn hasý var,
Yazýn görmüþ zemherinin kýþýný.

Derisini çadýr edip oturduk,
Etin kestik dört köþeye yetirdik,
Gürcistan’a Mirahur’a götürdük,
Açtýk biz aðzýný saydýk diþini.

Ol sineði gören kaçtý geriye,
Karþý koydu yüz bin atlý çeriye,
Kanatlarýn yelken ettik gemiye,
Fil burnundan uzun gördüm baþýný.

Ben bilirim karanlýkta geleni,
Gelip benim tatlý caným alaný,
Dertli Kerem söyler böyle yalaný,
Ya kim gördü o sineðin eþini.’’

Gönül tezgâhýnda aþkýn nakkaþý,
Türküde divanda âþýklar baþý,
Acýda hicranda gözlerin yaþý,
Âþýk Kerem gibi var mýdýr yanan.

Sayýsýz kalemden damlar kan ile
Nice düþ kurdurur Aslý Han ile
Sýðmaz bir Gülce’ye bir Giryân ile
Âþýk Kerem gibi var mýdýr yanan.

Vuslatî bulunmaz dünyada çarem,
Derde düþ olanlar olurmuþ verem,
Yoktur bu âlemde bir Dede Kerem,
Âþýk Kerem gibi var mýdýr yanan.

Osman Öcal


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.