- 417 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mefkurende ki ülfeti anmak ve sana yazmak!
Şimdi sana
Nasıl hitap edeceğimin
Hicranıyla baş başayım
Günlerce
Düşünmüştüm oysaki
Güzellikler melalimi kuşatırken
Elbette ki
Seni ve seninle akseden
Her şeyi,
Pınarların asudeliğini
Şelalenin
Kendi içselliğinde
Var olan suhuletini düşünürken
Gün
Ağaramaya
Yüz tuttuğu bu vakitlerde
Hala
Sana atfedeceğim
Değer konusunda
Güceneceğini düşünerek
Kim bilir kaç kez
Yüreğimi soğutmaya almıştım
Kederimi Ummanlara dökmek için
Seni
Senin içselliğinde
Düşünememenin aczi
Ne kadarda müşkülmüş
Seni
Sana anlatmak,
Senin nazarınla deryalara
Kulaç atmak
Ancak
Seni dinlerken
Mümkünmüş meğer
Dirliğimin
Tüm nağmelerinde
Seninle dem almıştım
Meşki tanımıştım
Ahengi anlamıştım
Hozan bağların
Kıraç topraklarında
Kanadı kırık kuşun beklentisi
Toprak altında
Mazi olanların senin
Melalinde oluşturduğu
Mefkûre zenginliği karşısında
Kendi
Kimliğimde hiçliğimi
Tanımama vasıl oluyordu
Çobanın
Asıl azığının sabır olduğunu
Bir emanet
İtminanlığında savrulduğunu
Kavalı ile
Hicranını aktardığını
Yalnızca senden öğrenmiştim
Bir mürebbiye dinginliğinde
Toprağa karışan
Yaprağı zarif ellerinin
Parmaklarıyla kavrarken
Sanki
Onun serencamını
Deşifre ediyordun
Ötelerden
Haline yansıyan güzellikleri
O an
O kadar bariz
Fark ediyordum ki
Tahayyülüm
Neticesiz kalıyordu
İki damla gözyaşlarınla
Dereleri ayağıma getiriyordun
Bizzat halde yaşatarak anlamını
Sen birliğin içinde
Âlemlere kapı aralayan
Güzelliğin şevkini bahşettin bana
Zavallı halimle
Nasıl cüret edebilirim
Sana bir şey yazmaya
Mustafa CİLASUN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.