- 185 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ne derler
Başlı başına bir hayat söz konusu. İşte böylesine karmaşık ve çeşitli duygularla dolu bir yaşam sürerken, insan bir yandan kendi iç dünyasını anlamaya çalışırken, diğer yandan da çevresinin beklentilerine cevap vermeye çalışıyor. Ne tuhaf değil mi? İnsan, her ne yaparsa yapsın, mutlaka birilerinin yorumlarına maruz kalıyor. Üstelik bu yorumlar genellikle kendi iç dünyamızla uyuşmayan şeyler oluyor. Öyle ki, ne yapsak da ne yapmasak da, birileri daima farklı bir şey söylüyor.
Üzüldüğümüzde, bazıları hemen "takma" diyor. Evet, belki dışarıdan bakıldığında olayın büyüklüğü anlaşılamıyor olabilir. Ama içimizdeki duyguları kimse tam olarak bilemez. Kızdığımızda, bazıları "değmez" demekte ısrar ediyor. Aynı şekilde, duygularımızı anlamadan geçiştiriyorlar. Boşverdiğimizde, hemen "gamsız" damgasını yiyoruz. Oysa bazen hayatın akışına bırakmak, en akıllıca hamle olabilir. Suskunluğumuzda "iki çift laf et" çağrısı yapılıyor. Ama belki de sessizce düşünüyoruzdur, kim bilir?
Konuştuğumuzda, bazıları hemen "muhatap olma" diyor. Yani anlayışlı olmamızı bekliyorlar. Çekip gittiğimizde ise "mücadele et" deniyor. Hayat bazen direnmenin değil, ayrılmanın çözüm olduğu anlara gebe olabilir. Alttan aldığımızda "tepene çıkardın" yakıştırması yapılıyor. Oysa bazen suskunluk bile en büyük tepki olabilir. Bağırdığımızda "sakin ol" önerisiyle karşılaşıyoruz. İçimizden geldiği gibi tepki göstermek de insana özgü bir haktır.
Akıllıca davrandığımızda, bazıları "bu kadar uslu olunmaz" diyor. Evet, her zaman uslu olmak da değil, bazen hayatın sınırlarını zorlamak gerekebilir. Dikine gittiğimizde ise "yaşına başına yakışmaz" eleştirisini duyuyoruz. Fakat yaşla birlikte kazanılan deneyimler, farklı bakış açıları kazanmamıza da yardımcı olur.
Peki, ya ölünce? İşte o zaman da durum aynı. Muhtemelen "ölüm sana yakışmadı" diyecekler. Ama unutmamalıyız ki, yaşadığımız hayatın her anında olduğu gibi, ölüm anında da çevrenin beklentilerini karşılamak zorunda değiliz. Biz, kendi gerçeklerimizi yaşıyoruz. Belki de ölümümüz de, tam da bizim için uygun zamanda geliyordur. Kimi zaman ne yaparsak yapalım, beğenilmeyebiliriz. Ama önemli olan, kendi iç dünyamızın sesini dinlemek, kendi yolumuzu bulmak ve kendi gerçeğimizde huzur bulmaktır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.