- 540 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
rakı balık mı? seks mi?
Vatan gazatesinden Dilek Önder in 25.7.2008 tarihli yazısına atfen.
------------------------------------------------------------------------------------------
Köşe yazılarını okumak, insanın kendi “sağlamasını” yapmak amaçlıdır.
“bak benim fikrimi yazmış”
Yoksa neden okur ki insan , bir başkasının bakış açısını?
Aydınlanmak için mi? Sanmıyorum, zaten seviye yeterliyse okunanın anlanması değildir durum bence.
“Erkek olmanın tehlikeleri” kitabını okurken Herb Goldberg in, hemde askerde, o bakışları hiç unutamadım bugüne kadar, asker arkadaşlarımın.
Halbuki ne zormuş erkek olmak farkında bile değillerdi. Bilinçaltına basılan “güçlü” erkek olma sosyalliği, erkeği pembe çarşaflarda fotoğraf çektirmeye doğru götürüyor aslında.
Yada serdar ortaç gibi “pembe çarşaflı erkek” yaftasından “yatağında uyuduğum tek kadına aşık oldum” filozofisine.
Ne ağır bir derinliktir ki o , yatağında uyuduğun, teninin kokusunu doyasıya tattığın ve sabah yanında uyandığında kendini güvende hissettiğin bir İnsandan ayrılmak!
Kolaysa çık o derinlikten.
Bir kadının asla kalmadığı o derinliklerde çok erkek telef olmuştur.
Anladıklarında çook geç olmuştur kadını, kadınsızlığı , seksin ne kadar sadece “besin” olduğunu ve yalnızlığı!
Şimdi o x-ray cihazından geçerken çok rahatım belki, ama görmüşüm ya o derinliği artık , geçsem ne yazar?
Biliyorum ki ben hep o derinliğin özlemiyle yanacağım ve hep bir başkasının üzerine o beklentiyi yıkarak, ulaşamayacağım.
Zaman her şeyin ilacı, beklide tam tersi.
Onun için seksten sonra rakı balık mı?
Kalsın ben almiyim.
Neden mi?
O derinliğe indiğimde sadece “seks” le beslenmek varken ne işim olur balıkla yada rakıyla.
Sinan ÇALIŞKAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.