- 409 Okunma
- 5 Yorum
- 10 Beğeni
23 Nisan’a Doğru / 3 / Atatürk Olmak!
Resimde, İstanbul’a hatıra fotoğrafı çektirmek için gelen askerleri görüyorsunuz.
Çanakkale Savaşı 1. Dünya Savaşı içerisinde yer alan bir kara ve deniz savaşıydı.
Büyük bir destan yazarak bu savaşı kazandık.
Kimin sayesinde?
Kim ne derse desin Mustafa Kemal Atatürk’ün sayesinde.
Çanakkale Savaşları yapıldığı sırada AMANSIZ BİR ŞEKİLDE 1. DÜNYA SAVAŞI DEVAM EDİYORDU.
Türk Ordusu başka cephelerde de çetin savaşlar veriyordu. Maalesef hemen hemen her cephede yeniliyor, çok ağır şartlarda geriye, Anadolu’ya doğru çekiliyordu.
Yemen’de, Hicaz’da, Filistin’de, Doğu Cephesi’nde.
Ruslar Erzincan’ı bile işgal ettiler.
Bu sırada bir mucize gerçekleşti. Rusya’da ihtilal oldu. Ruslar bütün silahlarını Ermenilere bırakarak geri çekildi. Ermeniler Rus işgaline paralel yaptıkları mezalimleri, katliamları iyice çoğalttılar. Dünyada ölüye işkence yapan tek millet olan Ermenilerce genç, yaşlı, kadın, erkek, çocuk demeden Türkler katledildi.
Ama bir yiğit, bir kahraman vardı; Kazım Karabekir Paşa.
Adım adım ilerledi. 40 yıllık düşman işgalindeki Kars, Ardahan dahil tüm doğuyu kurtardı. 4. Murat zamanından bu yana ilk kez Tebriz’i aldı. Hazar Denizi’ne ulaştı. Öbür yandan da Nuri Paşa Bakü’yü aldı.
Bölgedeki Türklere coşku geldi.
Gence’li Ahmet Cevat şu meşhur şiiri yazdı.
Çırpınırdın Karadeniz
Bakıp Türk’ün bayrağına
“Ah!...” deyerdim, heç ölmezdim
Düşe bilsem Torpağına!
Ayrı düştüm dost elinden,
Yıllar var ki, çarpar sinem!
Vefalıdır geldi giden,
Yol ver Türk’ün Bayrağı’na!
İnciler tök, gel yoluna
Sırmalar sep sağ soluna
Fırtınalar dursun yana
Selam Türk’ün Bayrağı’na!
“Hamidiyye” o Türk kanı!
Heç birinin bitmez şanı!
“Kezbek” olsun ilk kurbanı!
Heyran Türk’ün Bayrağı’na!
Dost Eli’nden esen yeller
Bana şiir, selam söyler!
Olsun bizim bütün eller
Gurban Türk’ün Bayrağı’na!
Yol ver Türk’ün Bayrağı’na!
Uzun sürmedi.
Kazım Karabekir Paşa “Eyvah!” dedi.
“Buraya kadar gelmişken bu yapılmaz!” dedi.
"Sizin yaptığınızı Çorumlu yapmaz" dedi.
1. Dünya Savaşı sonlanmış, Türkün tarihten silinmesini sağlayacak Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanmıştı. Kazım Paşa geriye çağrılıyordu. Övüle övüle göklere çıkarılan Osmanlı 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması’nı imzalamıştı.
Neler yoktu ki bu musibet anlaşmada.
Ordu silahlarını teslim ederek lağvedilecek, İngiliz’i, Fransız’ı, Yunan’ı istediği yeri işgal edebilecekti.
Edildi de!
Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan 13 gün sonra Osmanlı başkenti İstanbul, önce 13 Kasım 1918, sonra 16 Mart 1920’de olmak üzere iki kez işgal edildi. Ellerini kollarını sallayarak hem de..!
Adana, Antep, Urfa, Maraş, Antalya, Muğla, Konya işgal edildi.
15 Mayıs 1919’da İzmir Yunanlılarca işgal edildi. Yunanlılar Polatlı’ya kadar geldi.
Başka bir kahraman 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı. Kurtuluş Savaşını başlattı.
Ordu Yok! dediler
Kurulur! dedi.
Para Yok! Dediler
Bulunur! dedi.
Düşman çok! dediler,
Yenilir! dedi.
Ve dediklerini yaptı.
O, Atatürk’tü!
-------
Atatürk tam bir devlet adamıydı.
Aldığı tüm kararları resmiyete dökmüş, imza altına almıştır. Samsun’a çıktığından itibaren yapılan kongreler, alınan kararlar tamamen tutanak altına alınmıştır.
Alınan kararların, uygulanan tedbirlerin bir meclis tarafından karara bağlanması gerektiğini düşünüyordu. İstanbul’da Meclisi Mebusan vardı ama işgal kuvvetleri çalıştırmıyordu. Ayrıca Ankara’dan kopuk durumdaydı.
1919 Aralık ayının ilk yarısında Meclisi Mebusan seçimleri yapılmış, Rumlar ve Ermeniler bu seçimlere katılmamıştı. Vahdeddin’in hastalığını ileri sürerek gelmediği meclisin açılışı 12 Ocak 1920’de savaş şartlarında İstanbul’a ulaşabilen yetmiş iki mebusla yapıldı. Mustafa Kemal Paşa meclis başkanlığına kutlama mesajı gönderdi.
İngilizler meclisi doğru dürüst çalıştırmadı. Bir süre sonra Meclis-i Meb‘ûsan’ı basarak Rauf (Orbay) Bey başta olmak üzere bazı Müdâfaa-i Hukukçu mebusları tutuklayıp Limni’ye ve Malta’ya sürdü. Bunun üzerine varlığını kanıtlamak isteyen meclis kendi iradesiyle oturumlarına ara verdi; nihayet 11 Nisan’da padişah iradesiyle kapatıldı.
Mustafa Kemal Meclisi Mebusan kapatılınca Büyük Millet Meclisi toplama kararı aldı.
Meclisi Mebusan’ın kapatılmasından on iki gün sonra, 23 Nisan’da Ankara’da Büyük Millet Meclisi açıldı. Meclisi Mebusan milletvekillerinin bir kısmı Ankara’ya geçerek yeni meclise katıldı.
Ve diyordu ki Mustafa Kemal;
Bazı arkadaşlar yoksulluğumuzu bahane ederek memleketlerine dönmek istiyorlarmış.
Kimseyi zorla Büyük Millet Meclisi’ne davet etmedim. Herkes kararında özgürdür. Ben, kutsal davaya inanmış bir insan olarak hiçbir yere gitmemeye karar verdim. Hepiniz gidebilirsiniz! Asker Mustafa Kemal olarak ben; mavzerimi elime alır, fişekleri göğsüme dizerim. Bir elime de bayrağımı alır, Elmadağ’a çıkarım. Orada tek kurşunum kalana kadar vatanımı savunurum. Kurşunum bitince değersiz vücudumu bayrağıma sarar; temiz kanımı, kutsal bayrağıma içire içire tek başıma can veririm.
Ben buna ant içtim.
Gazi Mustafa Kemal
23 Nisan 1920 TBMM
SZ
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.
.
YORUMLAR
"Asker Mustafa Kemal olarak ben; mavzerimi elime alır, fişekleri göğsüme dizerim. Bir elime de bayrağımı alır, Elmadağ’a çıkarım. Orada tek kurşunum kalana kadar vatanımı savunurum. Kurşunum bitince değersiz vücudumu bayrağıma sarar; temiz kanımı, kutsal bayrağıma içire içire tek başıma can veririm.
Ben buna ant içtim."
Atatürk'ün bu sözleri söyleyebilecek karakterde olması onun ne denli unutulmaz bir devlet adamı ve vatansever olduğunun en belirgin kanıtlarından sadece birisidir.
Başta Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarının ve bu vatan için canlarını feda eden tüm şehitlerimizin ruhları şâd, mekânları cennet olsun!
23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramımızın 104. Yılı Kutlu Olsun 🇹🇷
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..
Her şey bir tarafa, bu güzel ülkenin kurtuluşunu, Cumhuriyetin kuruluşunu ve sadece bizim çocuklarımıza değil dünya çocuklarına 23 Nisan Bayramını hediye eden, ve gerektiğinde; "Asker Mustafa Kemal olarak ben; mavzerimi elime alır, fişekleri göğsüme dizerim. Bir elime de bayrağımı alır, Elmadağ’a çıkarım. Orada tek kurşunum kalana kadar vatanımı savunurum. Kurşunum bitince değersiz vücudumu bayrağıma sarar; temiz kanımı, kutsal bayrağıma içire içire tek başıma can veririm.
Ben buna ant içtim." diyerek bu vatan millet için her şeyi feda etmeye hazır olduğunu ifade eden Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmet minnet ve şükranla anıyor, ruhu şad mekanı cennet olsun diyor, vefalı bu kalemi tebrik ediyorum. Saygılarımla.
Hiç bilen ile bilmeyen bir olur mu?.Olmaz elbet.Üstad CumhuriyetTBMM şimdiki bilinçsizlere eğitim ve öğretim verebilecek bilgi birikiminiz var.Takipteyim ve de zevkle okuyorum muhteşem yazılarınızı.Üstadı selamlıyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
neneh. tarafından 22.4.2024 15:56:19 zamanında düzenlenmiştir.
Sana bir itirafta bulunayım mı?
Bu yazını zevkle, merakla okurken bir yere gelince bende film koptu.
"Sizin yaptığınızı Çorumlu yapmaz. "
Kahkahalarla güldüm.
Gülmem geçti başa döndüm.
Sindirerek okudum.
Ne değerli , ne kıymetli bilgiler bunlar.
Biliyorsun, bildiğini de bildiriyorsun.
Sağ ol. Var ol...
GARDAŞIM BENİM...