"YARALI KUŞ" isimli şiir 29.11.2017 22:28:45 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
YARALI KUŞ Yıllarca önce buralardan bir çocuk kaybolmuştu. Uzak iklimlerde bile devamlı onu arıyordu Ona kavuşmayı ve sarılmayı çok arzu ediyordu. Nede olmazsa kendinden bir parçaydı. Ruhunda biriken sevgiyi ona verebilseydi artık bu kabusu yaşamayacaktı. Geceleyin rüyalarında uzattığı ellerini bir türlü ona kavuşturamıyordu. Gündüz bile hayallerinde onu görüyordu. Gelen geçen herkese onu soruyordu; güzünü, boyunu, göz rengini, tarif ediyordu. Bir akşam vakti sanki hayali önünde yürüyordu. Kalbi küt küt vuruyordu. Ağlamaktan yorulmuş gözleri nereye baksa onu görüyordu. Akşam rüzgarlarının önüne kattığı kuru yaprak gibi savruluyordu. Yalın ayaklıydı Yaklaştı usul usul! Ağacın dalları boynuna sarılıyordu. Durdu birden: Bağırmak istedi, bağıramadı! Açtı kollarını "Yarabbi" dedi "ne olur beni de al bu kabustan kurtar beni" Gaipten bir ses duyar gibi oldu "zamanı değil, kolay değil, sabrı öğreninceye kadar isyana devam edeceksin" deyince, kuru yaprakların üzerine öylece yığıldı kaldı. Yaralı bir kuş yaklaştı yanına, bir ara gözlerini açtı, kuşun minnacık gözleri büyüdü büyüdü! Yüreğinin yanında bir yürek daha oldu! "yalnız değilim" dedi kendi kendine, sonra kuşun yaralı kanatlarına uzattı ellerini, okşamak istedi. Kuş, ipekten kanatlarını çırpamadı. Çaresizdi. Yarası kanıyordu. Son bir defa daha kanatlarını çırpmak istedi, olmadı. Oracığa yığıldı kaldı, sabrı öğrenemeden!.. Yusuf Yılmaz
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.