"bir dicle ve fırat hikayesi" isimli şiir 5.11.2017 13:55:34 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
bir resim ki rüyayla çizilmişti bir şaheser ki sanatkarca işlenmişti
sisli ışıkla yoğrulmuştu su silsilesi fışkırıyordu fırat dicle ile yan yana saf saf dizilmişti birisi cennet birisi cehennem sürükleniyorlardı mahşere doğru alevler karışıyordu suya
II
bir muştu büyütmüştü anadolu direnci fırat isyanı dicle
en yeni darbelerle en son devirlerde bir cam gibi kırılmıştı perde perde çatlamış, zedelenmişti yer yer korkunç ağıtlarla titremişti ürpermişti çalkalanmıştı dalgalanmıştı yıkık hasankeyf gibi parçalanmıştı su
III
kaç yüz yıl öncesi davetlerden gizler söylenmişti gizli hikayelerden
cihanın sinesinde heybetliydi fırat harranı aşkla kucaklamıştı dicle muhteşem bir sunumdu göklere nur-u zaman saçılmıştı gecelere parça parça dolunay ışığı efsunlu bahar yağmurlarıydı kutlu menzillere akıp gidendi su
IV
diz çökmüştü önünde mavi gökyüzü sonsuzluklara sızmış alev huzmesiydi dicle
alazsız, dumansız yangınların ortasındaydı kavrulup dökülmüştü daha içindeyken sesi beyaz ışık bırakmıştı uçtan uca çizgisi geceyi yaran şimşek parıltısı dicle perişan zerre zerre perişandı su
V
uçmaktaydı her bir damlası yücelere kendinden geçip kızılca güneşlere
semayı kucaklamıştı bir hayal mucizesi karanlığın göğsünde rüyalaşan ışıltıydı fırat yer yer ağarıyordu bağrında ufukların soluk bir ten içinde ürperiyordu bir fecrin koynunda eriyordu boşalıyordu ezeli sessizliğe suyun uğultusu
VI
gölgeden iki tül sislerden iki perde
bir sayha gibi tan yerinden kopup kanatlanmıştı gecenin karanlık sinesinde sisleri delip geçen dört nala koşan bir küheylandı fırat kendini öldürdüğü yerlere çılgınca akıyordu su
VII
bağrı yumuşak toprağın rahminde uyuyordu yanı başında kızgın bir karayel fısıltısı
incir kuşlarının feryadına ağlıyordu dicle her sabahın seherine kırağı düşerken ışıltıları en derine iniyordu tutkulu bir yosma gibi her cihette kıvrım kıvrım bir kadın silüetiydi su
VII
sıcak buğular yükselmişti buğday tarlalarından başakları altın sarısı bir renge bürünmüştü her yer
yolunu kaybetmiş yolcu gibi karanlığa karışmıştı fırat sonra sellerle kapaklanmıştı toprağa yüzüstü örselenmiş vadilere korkular düşürmüştü savrula savrula boşluğa akıyordu kanat vurmuştu serçeler gibi yitik şehirlere doğru
VIII
derin çığlıkların büyük isyan çağlayanına dönüştüğü bir damla suyun dört yana sindiği yerlerden fitil tutmayan bir yara var yüreğimde
dalgalanan hırlayan dipsiz nehir yatağı gibiyim kan kızılı ayın şavkına düşen fırat gibiyim kanayan zamanın zembereğinde ki dicle gibi
reddfer
[ /italik ]
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.