"KIRGIN ETHOS AVAZLARI-IV" isimli şiir 6.10.2017 15:03:29 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir. Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.
o harften türeteceklerdi güyâ, yaşamın semantiğini
aşk’ın: kırpıldıkça daha bir gürleşen aşk'ın şiirin: kırılsa da yıkılmayan şiirin ölümün: iğne deliğinden bile geçen ölümün ve parıltısına bin can fedâ haklı kavganın turnalara denk düşen diyalektiği o harfin namlusundan sürülecekti ateş hattına dünyanın
adlarında tek ortak harf vardı sâdece
biri: çocuksuluktan hüküm giymişti
öbürü: yangınını hevesle taşımaktan
kil ve kalker daha mı dayanıklıdır ki kederden bunu sorar dururdu çocuksu olan
hâyır, derdi öbürü her yer kan, her şey yalan, talan talan talan
ayrıldılar sonunda
o tek ortak harfi de sildiler acımasız hâtırâlardan
(*): Yedi İklim, Aralık 2010, Sayı 249
17. KARŞILIKLI
ben sana bir dilekçe yazayım zulme karşı sen beni bir hayat’a tutundur şiirce
ben sana hiçliğimden bir karanfil püskürteyim sen beni varlığınla şereflendir iyice
ben sana gurbetimden turnalar uçurtayım sen beni sılandaki sessizlikle yenile
ben sana bağım-bahçem helâl olsun diyeyim sen beni yerden yere vur mülksüzlüğünle
ben sana yol diyeyim, yel diyeyim, sel diyeyim sen beni gel bunların bin katıyla körükle!
(*): İnsancıl, Haziran 2010, Sayı 239
18. İKİMİZ
kaldık bütün gece ikimiz kalbimizin rüzgârlı kuytusunda cırcırböcekleri yanıbaşımızda, buğulu yollar vaktimizi güzelliklere eklemledik
toprakta bir sevinç, gökyüzünde martılar sanki türkülerle ve şiirlerle ikimizi selâmladı sabaha kadar
vazgeçilmezim benim pırlanta aşkım hayat bizi sonsuzluğun içinde ürperen yıldızlarla karşıladı
gürüldeyen akışında yaşamak ırmağının gül çeşitlerini düşündük ve seviştik tanrı bizi gözlüyordu hiç çaktırmadan
sen bana çocukluğundan anılar anlattın meltem esintilerini taşıyıp durdun yüzüme ben senin ellerini, her yerini okşadım saçlarına iyilikler yığdım ve doğruluklar göğsümüzde tan yeri kırıntıları
(*): Berfin Bahar, Eylül 2009, Sayı 139
19. O TOMURCUKLAR
patlayan ve serpilen tomurcuklardır inceden üstümüze hayat tomurcukları
gizini çözümlemeye çabalar evrenin o tomurcuklar kış’ın dokunaklı yasalarından yaz’ın içine çevrik tuzundan bir aşk örgüler bir kendini denetleme tasası bir aldırışsızlık bâzen: ölüme karşı iki kırçıl kederin buluşmasından öfkeden suya doğru, sudan öfkeye palazlanan direnç gibi taşı taştan, düşü düşten öğrenmeye yeminli
patlayan, serpilen tomurcuklardır araştırır ruhumuzun hikâyesini sonbaharı arındırır tozundan ilkbahara bir yer açar utandığımız şeylerden ve inceliklerden tutar bir şiiri telâşlandırır uzadıkça uzayan sabırsızlığı anlamsızlığını mal-mülk için boğuşmaların sindirir, daraldıkça daralan içimize ömrümüzü, ömrümüzün serencâmını dalgalandırır
ne vakit kendimize dönüp bir baksak şifresi çözülememiş sisler içinden patlayan ve serpilen tomurcuklardır o tomurcuklar
(*): İnsancıl, Nisan 2010, Sayı 237
20. ÇINAR GİBİ
Sevgideğer hocam Uluğ Turanlıoğlu için --- memeleri tâze domurmuş her cilvelinin kirpiklerinin ucunda tutuşan hüznü yüreğinin olanca basıncıyla bilirim: öpmeye yeltenirsin ol yaşın 80'lere tırmanırken de
çınar gibi ayaktasın, ayakta kal dizlerinin bağı çözülsün işkencecinin
1990
(*): Damla
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.