toparlanmak lazım bazendefteri izliyorum da inceden sitem ediyorum yaradan’a hani balçıktan yapılmıştık ya öğlen arasında yapılmış bazıları ruh üflenmemiş çamuruna bunlar dilimizi patavatsız kullanırlar dinimizi tekelinde sanırlar asalet turablığımızdadır bizim alfabeden kötek yememiş zavallılar domatesin ezikliği yetmez salça olmasına asil tuz karmasına katılmazssa çırpınışından belli cahilliğin boşuna çabalama bak ne güzel heykeller yapıyorum cümlelerden kırma,daha güzelini yap, at çekici ellerinden ustalığına inanayım,yanına çırak durayım adam ol barışa davet dökülsün dillerinden ansızın’a ve seçki’ye çıtanız düşüyor gittikçe küseceğim haberiniz ola siteniz geçiyor tetikçilerin eline düzeyinizi yükseltiniz bir uranus vardı dersiniz kasım |
Edebiyata sürgün sanırım.
Oy sürgün !
gözlerim arızalı
deli raylar geciyor önümden
yüzüme yabancı kekereler
her bilmecenin sonuna oturmuş saki
bu medeni deliler
Oy sürgün !
kan kokuyor tarlalar ,tarumar
önümde hendekler birer mezar
yüzümde yabancı soytarılar
kılifından çıkan mushaf, söküyor ciğerimi
âğlama toprak ,işte seni de vurdular
Oy sürgün !
âşk sâ bu,kötü rüyâ değildir ebet
bak Kollarım yorulmuş dağları itmek -ten
yine yıldızlar dağları eğmiş gölgeme
doğacak güneş karanlıkları yemişcesine
sen özgür ben özgür dağlarım özgür
Oy sürgün !
Sevgiler