Ulan sağır duvarlar ulan dilsiz kapılar;
Bundan böyle ses verin topunuzu yakarım…
Adam olmaz gönlümün ayarını bozmuşum;
Dertler gelir üst üste ben gülerek bakarım;
Bundan böyle ses verin topunuzu yakarım…

Fazla değer vermişiz anladık geç olsa da;
Hayat denen çınarın gölgesinde karanlık;
Kimi zaman kederden kadehimiz dolsa da;
Tebessüm denen zilli yüzümüzde bir anlık;
Hayat denen çınarın gölgesinde karanlık…

Kime baksam gözleri kederle yarışıyor;
Dertlerini dermana kurban etmiş kimisi;
Lanet olsun saatler saatle yarışıyor;
Kalbimde bir kırıntı sorsan kimdir hamisi;
Dertlerini dermana kurban etmiş kimisi…

Neyin var diye sorma anlatsam susacaksın;
Kan damlasa gözlerden kime olmuş yararı;
Hayalimi cellatsız düşle mi asacaksın;
Ne zaman verdin bilmem bu amansız kararı;
Kan damlasa gözlerden kime olmuş yararı…

Kadermiş suçladığım sahipsiz yara gibi;
Piç olmak pahasına rüyaların sabahı;
Bahtımın beyazında vurulan kara gibi;
Çektim bile bile çekilmeyen her ahı;
Piç olmak pahasına rüyaların sabahı…

Zorla mı tuttum seni geldiğin yoldan yürü;
Sevdan mı sokaklarda aç köpekler doyursun;
Gölgemizden korkanlar bir değil sürü sürü;
Giden varsa eyvallah kapı açık buyursun;
Sevdan mı sokaklarda aç köpekler doyursun…

Ali ALTINLI – 09/02/2016
Saat: 19:28