İKİ ÇEŞMEÇekilmez bir haldeyim sabahın körü gibi; Cinnetim yüreğimde cevapsız soru gibi; Kimliğimi tarife yetmez defter-i kebir; Gölgemde gezinenler hayatın zoru gibi… Ya bitsin işkencemiz ya da müjdele günü; Unuttursun teselli geçmişteki her dünü; Onca soru cevapsız ikmale kaldım yine; Görünmüyor yarının ne arkası ne önü… Şimdilerde saatler uyandırır yataktan; Düşerken damlalarım firaridir yanaktan; Şimdi dünya malını serselerde önüme; Mutluyum kelimesi dökülmüyor dudaktan… Dolup dolup boşalır yine tütün tablası; Çektiklerim dertlerin en baba en alası; Eyvah etmem gelene eyvallahım dilimde; Yıkılmadı çok şükür gönlümüzün kalesi… Birazdan hava ışır güneş çalar kapıyı; Yeniden onarmalı yürekteki yapıyı; Aldığım yaraların hesabını tutmadım; Gözlerimde sakladım umut denen tapuyu… Gülmeyen talihimin güldürmeli yüzünü; Umutla bekliyorum müjde dolu sözünü; Sanki bende emanet şu dünyanın hicranı; Sil artık gülme vakti iki çeşme gözünü… Ali ALTINLI – 11/02/2016 Saat: 03:29 |