Kocababannem
kocababannem
annemin babannesiydi rahmetli ufak tefek ,zayıf narindi alçak sesle konuşur bize sürekli savaş zamanlarını anlatırdı biz yanına oturur sanki bir masal diinliyormuş gibi pür dikkat dinlerdik "savaş zamanı zenginde ,fakirde yoksuldu aç kaldık,ekmeksiz kaldık Allah o günleri bi da göstemesin" diye başlardı söze bir çok yaşanmışlığı anlatmasına rağmen aklımda sadece bir kaçı var çocukluğumdan kalan "birinci harpte deden kırklı bebeğidi gavur bastı ,harp çikti dedile erkekle gadınnarı ,çocukları hayvan tersi döktüğümüz yeri temizleyip oraya sakladıla deden kırklı böbeğidi ağlamasın gavur sesini duyup bizi bulmasın deye dedene göğsümü verdim bi ara mızıldandı öyle bi bastırmışımki göğsüme düşman gidip büyükbabangil bizi sakladıkları yerden çıkaranca farkettim deden uyumamış havasızlıktan morarmış ne gada bastırdımışa az daha galsak boğulçekmiş sallaya sallaya zor cana getirdik"derdi "harp demek gitlik,gıyamet demek kemal geliyo dedile öle gurtulduk biz şanslıydık bulamadılar iyi saklanamayan gadınla çok şey yaşadı çok eziyet gördüler" "Allah Atatürkümüzü yerde değil,nurda yatırsın peygamber gomşusu olsun gavur onun adını duyduda gaçtı kimbilir belki sizde dünyaya gelmezdiniz Allah kemalden razı olsun"der gözleri dolu bitirirdi sözlerini kıtlığı,yokluğu anlatırdı savaş zamanından kalan korku ile "Allah bi daha göstemesin hiç bi guluna" diye dua ederdi abdestinde ,namazında dili dualı idi koca babannemin yaşı ilerlemiş olmasına rağmen boş oturmaz küçük küçük kestiği kumaşlardan kirkpare bohçe dikerdi tülbent bohçası,elbise bohçası,hamam bohçası tertipli bakımlıydı her akşam yatmadan evvel üzerinden çıkardığı kıyafetlerini özenle katlar lastikleri varsa çıkarır lastikleri ayrı bi keseye koyar çamaşırdan sonra tekrar takardı lastikli çamaşırın yıkanmadan lastiğini çıkartmasının sebebi lastik kumaşı büzer yıkanma sırasında çitilerken lastik yerleri ernimesin(eskimesin) diyeydi bir bohçaya temiz çamaşır seçer havanın durumuna mevsime göre basma,yada pazen ona uygun tülbent,yelek seçerdi evden pek çıkmazdı yinede temiz bohçasının en altına siyah carını koyardı hazır dursun diye uyumadan önce ayak ucundaki sandalyede kirli bohçası baş ucunda temiz bohçası olurdu "babanne neden bohçaya koyuyorsun "dediğimde "uzaktan gelen olur,komşudan ölen ölür gecede gündüzde çamaşır ortada gezmez hem ayıp ,hem günah"derdi sabah ezanında uyanır temiz kıyafetlerini giyer yazmasını örter sabah namazını temiz kıyafetleriyle kılardı namaz sonu dua ederken "Allahım garı şerrinden,adam şerrinden şeytan şerrinden,düşman şerrinden serliler şerrinden muhafaza et, Allah im kimsenin elinde göyma diplere yatırıp kapılara bakdirma üç gün yatak ,dördüncü toprak ver kimselere of dedirmeden al canımı " idi duası aklımda kaldığı kadarıyla öylede oldu bir gün önce kirkpare diken kocababannem duydukki ağırlaşmış aniden yabanda olanlara haber verildi fazla yatmadı zaten sevdikleri ,evlatları yanında hakkin rahmetine kavustu Allah yerde değil nurda yatırsın tatlı dilli,nur yüzlü,güzel gülüşlü koca babannem. 05.02.2016 Ayşegül Ataklı. (terslik.;ahirda hayvanların gübresinin kürelendiği kullanılmadığında üzeri tahta ile örtülen bölüm) |