KAÇ GÜL FİDANI
Kaç Gül Fidanı
biz gül fidanıyız kimimiz kara toprağa düşer kimimiz gülistana kirli vicdanlar var mutluluğu zehir eder insana kaç cemre daha düşmeli ki üstümüze ısınsın yüreklerimiz yeniden toprak kabul edemedi körpe bedenleri arından utancından hasret kaldı mavi gök yağmurdan sonra çağan ebemkuşağına daha kaç bahar geçmeli ki gönüller küskün kinlerden arınıp kavuşsun birbirine kara dut kesti dutunu çatladı nar nar yaprağı ala boyandı barışın gözyaşları dinmiyor ki çocuklar öksüz kaldıkça daha kaç kuzu su içmeli zehir pınarından kaç güvercinin kanadı kırılmalı karşı kıyıya varamadan kaç yağmur yıkamalı kirlenmiş duyguları ki kucaklasın birbirini insanoğlu ağacı kelebeği karıncayı pınarları vuran silahlar bir sussa var ya dolacak gökyüzü uçurtmalarla güvercinlerle daha kaç begonya saksılarda korka korka açmalı kaç bahar yaşamalı boynu bükük sevdalar ki kavuşsun bütün sevenler doktor ilacı tok karnına alsın diyor ya hasta için karnı açsa dünyanın öte ucundaki çocuğun nasıl nasıl içecek ki onu biliyorum mutlu son insanın ferasetinde şimdi sadece bir akıl bir de "mangal yürek" gerek buna Şükrü BEŞİKTAŞ |