DUAYA KALIR
DUA’YA KALIR
Kırılganlıklarıma aldırma sen benim, Fay hattımın,bol artçı depremlerinde, Enkaz altında sadece ben kalırım… Yalnızlığın tenhalığına düştüğümde bile; Hasret yüklü gecelerin tiryakisi olurum... Avuçlarımın yıldızlara yükseldiği , Murekkebin kağıda damladığı, bir vakitte. Gece, hüznün doğum sancılarıyla, Kangren olmuş özlemin en ağır yürüşüyle, Geleceğe bakan efsunlu yönlerimi, Kirpiklerinden süzülen ışıklar altında ararım. Kabuk bağlamaz,onulmaz yaralarımın… Perdelediği mavilikler de, Aşkın hammadesi gibi kalırım ortalık yerde…! Yırtık postallı sokak sarhoşu gibi, Düş filimlerinin baş aktörü olurum sanki ? Dönüp baktığımda, çıkmaz sokamının başına, Esmer yanağında yağmurların çiğ sesi, Dudaklarında taze bir bahar nefesi. Gül dalına konmuş bülbül hevesi. Gözlerinden ab-ı hayat akan cennet deresi... Tebessümün içimde, bir içim sudur... Ara da bir kurak tenime dokunur, Ve ben… o zaman çekerim gülüşünü içime. Dilimde aşk şarkıları terennüm eder. Ellerime vuslat kınaları yakılır. Avuçlarım ise; ebediyyen duaya kalır…! M.Güneş |