Bir sensizlik hissiyatı
Bir zamanlar gül kokan,
Hayalin ahengiyle yaratılmış evimin Şimdilerde yanık kokan İçi boş odalarından Hatırı sayılır bir kaç şarkı eşliğinde Son itirafları Nasıl kırılır ki bir insanın bütün kemikleri ? Nasıl çözülür bir gecede aklın düğümleri ? Ve ayrılık adı verilen acılar topluluğu Ne kadar hırçınlaşabilir bir kadının dudaklarında ? Oysa kıpkırmızıydı gönlümün arka bahçesindeki güller Ne zamanki kırıldı yüzündeki tebessüm Üzüntüsünden hepsi boyadı kendini siyaha Ve siyah hiç bu kadar matem dolu olmamıştı Dünyamı çok kalabalık Yoksa ben mi çok yalnızım sensiz ? Bu derin sorular boğmakta bedenimi Çok uzaklarda değil Bir sevgilinin gözlerinde kaybettim kendimi Başı ve sonu olmayan bir esaret bu Rüyalarım yoklukta zincirlendiğinden Anılarımın son perdesi bu Fakat bu senaryonun yazarı kalbim değil Kader iplikleri örmüş hayatımın dönüm noktalarını Çığlıklarım boğazda düğümlü Hangi yoldan gidersem gideyim Yolun ucu sana güdümlü Günlerce, aylarca Bıkmadan ve yorulmadan Yüzünü resmeder hücrelerim Bu nasıl bir hastalık Sana kelepçelenmiş bütün hislerim Saçlarına dokunmadan hiç bir şeyi Hissedemiyorum Ayrılık hükmü giymiş bütün sevmelerim Suçluda değilim ki bu sefer Öylesine temiz sevmiştim ki seni Deniz görse berraklığından utanır Bir yaprak hissetse aşkımı İlkbahara kapılarını kapatır Açmaya korkar çiçek Kıskanır yüreğimin rengarenk sevgisini Gökkuşağı Bitmek bilmeyen romanlar son bulur Gözlerin gözlerime değdiğinde Hızlanan kalbimin ritminde Yıldızlar eşlik eder güzelliğine Ve ben paramparça olur Bulaşırım fikirlerine İşte bundandır ne vakit beni düşünsen Ve ne vakit adım iki dudağının arasına konsa Nefes almaya başlarım |
Selam ve saygılarımla