NE Mİ DÜŞÜNÜYORUM???
Hep güzel şeyler düşünüyorum da sesimi yükseltemiyorum, o nedenle kimsecikler duymuyor. Kendi feryadımla inleyip oturuyorum. Eskiden dağlarda eşkıyalar dolaşırdı. Şimdi filmlerde kaldı. Haksızlığa, yolsuzluğa başkaldıran, haksızdan akıp yoksula dağıtan, garibin gurebanın yanında olan eşkıyalar vardı eskiden… Dağlardı meskeni, mertti yürekleri, hiç kimse korkmazdı onlardan, hele de bir hatan yoksa, yanlışın yoksa korkuya sebep olmazdı. Şimdi ise dağlarımızı mesken tutanlar kan döküyor can alıyor, garibanların bağrını yakıyor önünü ardını düşünmeden… Bilmezler mi ki eden bulur, er veya geç iyilik de kötülük de misli misline geriye döner.Gözlerde hırs perdesi, yüreklerde nefret , nereye kadar sürecek bu savaş oyunları?…

***BİLİNMEYEN BİR ŞEY VAR***
Yok dedim yok!..
Bilinmiyor…
Bilinmeyen bir şey var…
Bilinseydi olur muydu Koca Dünya bunca dar
Belki şaşkın zannediyor sonsuza dek kalacak
Bu yüzdendir karşımızda gördüğümüz hep efkâr, hep efkâr…

Sığamadı insanoğlu evren denen boşluğa
Alışmaya yok niyeti geçim denen hoşluğa

Çabalıyor gündüz gece bozuyor fıtratını
Kör şeytana boyun eğip dizginliyor atını

Doymayacak sandı zahir el kadar midesini
O yüzden duymazdan geldi vicdanının sesini

Nur yürekli bir bebekken geldiğinde dünyaya
Büyüyünce ne değişti düştü kirli sevdaya

Yok dedim yok!
Bilinmiyor…
Bilinmeyen bir şey var…
Bilinseydi olur muydu koca dünya bunca dar
Belki şaşkın zannediyor sonsuza dek kalacak
Bu yüzdendir karşımızda gördüğümüz hep efkâr, hep efkâr…

Sözlerim sadece size şeytanı dost tutanlar
Sözlerim sadece size ölümü unutanlar…

Zübeyde GÖKBULUT 2015 / KIRŞEHİR