KAÇINCIÖzlediğim rehavet yazda da değilmiş meğer Kış diye üzülürken ben, birden bire geldi bahar, Ardından uçsuz bucaksız yaz, Sarı başak buğday tarlaları, Güneşin kavurduğu tenim, Aynı buhranın içinde sıkışıp kalmış bedenim. Bir umudum sonbaharda, Meşhur hüznün mevsimi, Sarabilir mi yaralarımı, Merhem olabilir mi onlara? Hâlbuki geçmişte kalan kaçıncı kış, Maziye gömülen kaçıncı bahar Ve yaşanan kaçıncı yaz? Sonbahara bağlanan kaçıncı umut filizi, Umutsuz olmuyor ya işte, Belki de ondan bu bekleme hali. Bitip tükenmez bir özleme hali, Bir türlü alışılamayan, Neyi özlediğini bile bilmeden, Tam da mutlu olduğunu zannederken, Tam da kazandım diye haykırmaya hazırlanırken, Kaçıncı hüzün, kaçıncı yenilgidir yaşanan? Hayat dedikleri bu mu yoksa Koşup koşup ulaşamamak mı sonsuzluğa? Soru işaretleri birer çengel ruhumda, Takılıp çekmekteler etimi ve tenimi, Kaçıncı kan revan içinde kalmışlığım bu? Kaçıncı kaçamayışım acıdan? Usandım ama uslanmadım yaşamaktan. MESUT ÇİFTCİ |