Yağmurlu Havanın Sesindesinnedir bu sevdalardan biriktirdiğimiz kaçışlar çatışmalar yaralar bereler en koyusundan kan kırmızı güllerden açarken her yeni güne aynı dereden aynı nehre aynı denize tutsak tutsak ve bir o kadar da yasak giden tanıdık bir yüzün ardından koşarken rüzgardan kardan yağmurdan insan olmak içinde bir başak sararır gibi peşi sıra gülüşlerinden vurula vurularak kırıla kırıla ve hatta öğütülerek toparlayıp kendi kendimize bulutlara gömmek gibi bir şey ay ışığına yıldızlara güneşin alnına alnından uçuk dudaklarınla martılar salmak peşinden İstanbul gibi bakmak sonra yakmak kalanı yeşertmek yeniden bütün duygularını en derinden tam yerinde iken susmak susmak sevdadandır susamak gibi suda çare aramaktı dört duvara asarak kendi ölü resmini çay bardağının dudak payına yerleştirip onun adında ki bütün cümleleri ve bütün yazılmayan imgeleri ıslamak yüreğine şifa niyetine dedim ya İstanbul gibi bakıyorum ardından sen de beni kara deniz gibi kabarıp yutuyor iken... |
Siirinde cok guzel oldu,,,,,
Yureginize saglik.