SOLUYOR GÖKKUŞAĞININ RENKLERİ
Soluyor Gökkuşağının Renkleri
denizde bir lodos boğuluyor yine alabalık dile geldi bak işte isteyecek ellerini isteyecek gözlerini isteyecek yüreğini yedik ya "yarasın " diye diye etlerini zum yapma boşuna az önce kaydı o öksüz yıldız şimdi geçer turna sürüsü kanatlarında yüklü acıların türküsü koca kulaklı tavşan demin buradaydı bembeyaz karnı hem de iki canlı otlar çığlık çığlığa kaç be tavşan kaç avcının kötü niyetli adımları sinsi ve sessiz vakit dardı vakit çokça dardı çırılçıplaktı gökyüzü kimseler yoktu in cin bile tetik amansızdı mermi söyledi son sözünü tavlı toprak şaşkın öylece bakıyor eveliklere bir ilik daha koparıyor urbasından gün çağmadan daha dönüyor griye sana da merhaba acı ırmak sana da merhaba haydi git gidebilirsen haydi uğurlar ola çakmak taşlarının da sabrı çatladı çatlayacak ha kendi suyunda boğulmuş suların gözyaşları akıyor derin derin gökyüzünün kanatlarına sığınan renkler soluyor birer birer dönüp de bir bakın Şükrü BEŞİKTAŞ |