DUAYI BİLİR
DUAYI BİLİR…
Dua’yı bilir; beyaz zambağa düşen ellerim, Yalnızlık; çivileme dalsa da, Ar’ın içindeki çıplak küfürlere… Naz’la edalansa da hüzün kundakları, Paslı zincir sesleri ile boğsan da beni, Asarım asi tenini gözbebeklerime, Şirret kavgalarımın namlusundan fırlasan bile, Ayak izlerimin gizinde saklı tutarım seni… Akordu bozuk hayatın, Güllerini şımartırım ben…! Kaç cenabet çiğnerse çiğnesin Yüreğimdeki kaldırım taşlarını, Gözlerimin ibriğinden, kaderin girdaplarına, Sürerim, lanetlerimi birer birer. Onca yılın kirli peçesini aralarım, Ama; aralamam hiçbir zaman, Her saniyesi tekrardan münezzeh Zamanın, ar’ındaki yırtık perdelerini, “Kumu çakılına denk” bedenimin, Ar’ına dokundurtmam kimseyi ! Gerekirse; kızıllaşan silüetimi, Matemle boğarım, gözlerimin menzilinde, Tecrit şarkılarını gönderirim sürgüne, İltica etmem katiyen o şerefsiz makamına…! M.Güneş |
Yalnızlık; çivileme dalsa da,
Ar’ın içindeki çıplak küfürlere…
Naz’la edalansa da hüzün kundakları,
Paslı zincir sesleri ile boğsan da beni,
Asarım asi tenini gözbebeklerime,
Şirret kavgalarımın namlusundan fırlasan bile,
Ayak izlerimin gizinde saklı tutarım seni…
Yüreğine kalemine sağlık şairim güzeldi.kutladım emeğini.